Mesajı Okuyun
Old 23-07-2008, 00:10   #3
Mehmet Taşcı

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım şu karar belki size bir fikir verebilir. ( Sayın Avukat Yücel KOCABAŞ'tan)

HUKUK GENEL KURULU

E. 1997/19-802

K. 1997/1051

T. 10.12.1997

• AKTİF HUSUMET EHLİYETİ ( Trafik Kazası Nedeniyle Hasarın Tazmini Davasında Aracın Zilyedinin )

ARAÇ ZİLYEDİ ( Trafik Kazası Nedeniyle Hasarın Tazmini Davasında Aktif Husumet Ehliyetine Sahip Olup Olmadığı )

• TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI ( Araç Zilyedinin Aktif Husumet Ehliyeti Bulunup Bulunmadığı )

2918/m.85

ÖZET : Kazaya karışan aracın sürücüsü, otomobili aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmek yükümlülüğündedir. Aracın zilyedinin davada aktif husumet ehliyetine sahip olduğunun kabulü gerekir.
DAVA : Davacının olaya karışan aracın sürücüsü olması ve otomobili aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmek sorumluluğu altında bulunması nedeniyle aracın zilyedi sıfatıyla aktif husumet ehliyeti vardır.
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu araçlarda meydana gelen hasarın tazminine ilişkin dava ve karşılık davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Islahiye Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı Mustafa Kılıç’ın açtığı davanın aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine, karşılık davacı Tacettin Hocaoğlu’nun açtığı davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.4.1996 gün ve 95/99 E, 96/105 K. sayılı kararın incelenmesi davacı - karşılık davalı Mustafa Kılıç vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 21.2.1997 gün ve 96/7910 E, 97/1587 K. sayılı ilamı ile; ( ... Davacı Mustafa Kılıç’ın olaya karışan 07 SY 104 plakalı aracın sürücüsü olduğu ve bu itibarla aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmek sorumluluğu altında bulunduğundan aracın zilyedi sıfatıyla aktif husumete ehil olduğunun kabulü ile davanın esası incelenip varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken, davanın husumet yönünden reddi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden avacı - Karşılık davalı Mustafa Kılıç Vekili
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı - karşılık davalı Mustafa Kılıç vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 10.12.1997 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.