Mesajı Okuyun
Old 09-02-2007, 02:08   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Yanık izlerinin estetik ameliyatla giderilmesine benzer bir durum olduğundan talep yasaya uygun kabul edilmelidir. Yapılacak iş, kişinin bu olay olmadan önceki durumuna mümkün olduğunca dönebilmesi adına yapılacak bir müdahale olduğundan zararı verence tazmini gerekir.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/13419
Karar: 2002/4629
Karar Tarihi: 11.04.2002

ÖZET : Davacı dava dilekçesinde elektrik çarpması nedeniyle davacı küçüğün vücudunda kalıcı izlerin meydana geldiğini, vücuttaki yanık izlerinin tedavisinin yapılmasının gerekeceğini de belirttiğinden maddi tazminat isteminin estetik ameliyat için gereken giderleri de kapsadığının kabulü zorunludur. Nitekim küçüğün vücudunda kalıcı izler olduğu 12.1.2001 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu ile de sabittir. Şu durumda mahkemece yapılacak iş bu yanık izlerinin estetik ameliyatla giderilip giderilemeyeceğinin araştırılarak estetik ameliyatının gerekli olduğu anlaşılırsa bedelinin belirlenerek hükmedilmesinden ibaret olup, bu kalem istemin yeterli araştırma yapılmadan reddi bozmayı gerektirir.
Kişilik hakları, kişinin yaşamı, sağlığı, vücudu, ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan haklar olduğu ve bunların fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri içerdiği gözetildiğinde, bu değerlerin kişinin toplum içindeki yeri, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarının da bu değer alanı içine girdiği tartışmasızdır. Bu haklar bizzat kişinin kişiliğine bağlı olmayıp, özellikle de aile hukuku içinde yer alan değerlerdir. Bu bağlamda Borçlar Kanununun 49. maddesindeki düzenleme itibariyle, kişinin bizzat değil de yakınlarının ( karı-koca-ana-baba ve çocukları ) ağır yaralamalı gibi somut olayın kendine özgü ağırlığının ve özelliğinin zorunlu kıldığı olguların kanıtlanması halinde sosyal ve duygusal değerlerinin ihlal edildiği ve bozulduğu, böylece aile birliği içinde korunması gereken bağlılığın zarar gördüğünün kabulü gerekir. Somut olayda, alınan raporlara göre küçüğün vücudunun %5'inde ikinci ve üçüncü dereceden yanıklar olduğu, vücudunda kalıcı izler kaldığı bunların ilerde çocuğun hayatını etkileyeceği hususları dikkate alındığında davacı babanın da sosyal kişilik değerlerine saldırı olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı gerekçi ile babanın manevi tazminat isteminin reddi bozmayı gerektirir.


(818 S. K. m. 43, 46, 47, 49)
Karar: Davacılar Emin A. ( asaleten, Recep'e velayeten ) vekili Avukat Feyzat Işık tarafından, davalı B. Elektrik Dağıtım A.Ş. aleyhine 21.6.2000 gününde verilen dilekçe ile elektrik çarpması nedeniyle uğranılan zararın ödettirilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 9.10.2001 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava elektrik çarpması nedeniyle uğranılan zararın ödettirilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde elektrik çarpması nedeniyle davacı küçüğün vücudunda kalıcı izlerin meydana geldiğini, vücuttaki yanık izlerinin tedavisinin yapılmasının gerekeceğini de belirttiğinden maddi tazminat isteminin estetik ameliyat için gereken giderleri de kapsadığının kabulü zorunludur. Nitekim küçüğün vücudunda kalıcı izler olduğu 12.1.2001 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu ile de sabittir. Şu durumda mahkemece yapılacak iş bu yanık izlerinin estetik ameliyatla giderilip giderilemeyeceğinin araştırılarak estetik ameliyatının gerekli olduğu anlaşılırsa bedelinin belirlenerek hükmedilmesinden ibaret olup, bu kalem istemin yeterli araştırma yapılmadan reddi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı küçüğün babası Emin A., oğlunun vücudunun %5'inin yanarak yaralanması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş yerel mahkemece bu istem reddedilmiştir.
Kişilik hakları, kişinin yaşamı, sağlığı, vücudu, ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan haklar olduğu ve bunların fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri içerdiği gözetildiğinde, bu değerlerin kişinin toplum içindeki yeri, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarının da bu değer alanı içine girdiği tartışmasızdır. Bu haklar bizzat kişinin kişiliğine bağlı olmayıp, özellikle de aile hukuku içinde yer alan değerlerdir. Bu bağlamda Borçlar Kanununun 49. maddesindeki düzenleme itibariyle, kişinin bizzat değil de yakınlarının ( karı-koca-ana-baba ve çocukları ) ağır yaralamalı gibi somut olayın kendine özgü ağırlığının ve özelliğinin zorunlu kıldığı olguların kanıtlanması halinde sosyal ve duygusal değerlerinin ihlal edildiği ve bozulduğu, böylece aile birliği içinde korunması gereken bağlılığın zarar gördüğünün kabulü gerekir. Somut olayda, alınan raporlara göre küçüğün vücudunun %5'inde ikinci ve üçüncü dereceden yanıklar olduğu, vücudunda kalıcı izler kaldığı bunların ilerde çocuğun hayatını etkileyeceği hususları dikkate alındığında davacı babanın da sosyal kişilik değerlerine saldırı olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı gerekçi ile babanın manevi tazminat isteminin reddi de bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) ve ( 3 ) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalının tüm davacıların tarafların diğer temyiz itirazlarının yukarıda ( 1 ) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesin 11.4.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************