Mesajı Okuyun
Old 22-03-2007, 12:52   #1
Avukat Neslihan

 
Mutsuz Sİgara İÇme ÖzgÜrlÜĞÜ/ Temİz Hava Soluma Hakki

***Ne yazık ki sigara ; çağımızın en önemli problemlerinden biri. Çevremde, sıkıntılı mesleğimiz içinde meslektaşlarımda ,hele en sevdiğim yakınlarımda dahi sıklıkla tek tük başlayıp, tiryakiliğe doğru koştuğunu gördüğüm bence çok ciddi ve üzücü bir sorun. Bu nedenle , internette, gazetelerde ,kitaplarda kısa bir araştırma yaptım ve dikkatimi çeken bölümleri sizlerle paylaşmak istedim. Tam olarak ne hukuki, ne bilimsel, ne de uzman elinden çıkmış bir yazı ; sadece ;bir hukuki, toplumsal, sağlıksal probleme dikkat çekmek isteyen bir paylaşım.
***Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) sigarayı en büyük sağlık sorunu olarak ilan etmiş. Problemin önemi sigara ile ilgili yapılan istatistiklerden de açıkça anlaşılabiliyor. Pek çok internet sitesi ve sigaranın yaygınlaşması ile mücadele eden pek çok dernek ;web sayfalarında bu çarpıcı rakamlara yer veriyor. Tablonun en vahim tarafı pasif içicilerden oluşuyor.Yani sigara içmedikleri halde sigara dumanına maruz kalanlar, özellikle de çocuklarımız.
***Pasif içiciler sigara içenlerin yanında durarak 3700 çeşit kimyasal gazdan etkileniyor.Bunların bir kısmı zehir niteliğinde, kalanı da kanserojen gazlar. Çocukların akciğerleri yeterince gelişmediğinden daha fazla nefes alıp veriyorlar ve yetişkinlere oranla dumandan daha fazla etkileniyorlar.Pasif içici çocuklar kulak burun boğaz enfeksiyonlarına , bronşit ve zatüreye yakalanmaya eğilimli hale geliyorlar.Ülkemizde bebek ve çocukların %78 ‘i evde sigara dumanına maruz kalıyor.Zihinsel gelişim bozukluğu , astım ve alerji bu çocukları daha kolay yakalıyor.Ani Bebek Ölümü Sendromu olarak bilinen bebeklerin nedeni belirlenemeyen sebeplerden ölmesi olarak izah edilebilecek durum ile ilgili yapılan araştırmalar bu bebeklerin %90’ında sigaraya maruz kaldığını gösterir emareler tespit edildiğini belirtiyor.(son sigaram isimli sitede belirtilen rakamlardır.)
DSÖ istatistiklerine göre her yıl 4-5 milyon insan sigara kaynaklı rahatsızlıklardan ölüyor.Önlem alınmazsa bu sayının önümüzdeki 20-25 yıl içinde 10 milyona yaklaşacağı beliriliyor.( www.who.int)
Ülkemizde de durum farklı değil. Her yıl 100,000 vatandaşımız sigara yüzünden ölüyor.20-25 yıllık süreç içinde beklenen rakam 250,000. Sigara içme yaşı ise 11’e kadar inmiş.Bu rakamlar ne yazık ki insanları gösteriyor, hepimizin yakınlarını ,sevdiklerini ifade ediyor. Pek çok uzman, sigarayı en büyük kitle imha silahı olarak tanımlamış.Ölüm elbette en büyük kayıp ama bir de ekonomik kayıplarımız var. 1993 yılında Türkiye’de 4,7 milyar paket sigara içilmiş ve bedeli 22 trilyon TL .1994 yılında ise 5,4 milyar paket sigara içilmiş ve bedeli 61 trilyon TL.1995 yılında 5,7 milyar paket sigara içilmiş , bedeli 95 trilyon TL.( Sigara ve hayat isimli sitede belirtilmiş rakamlardır)
***Sigara içenlerde meydana gelebilecek hastalıkları saymak lüzumsuz ;zira 20 den fazla hastalığın baş sorumlusu tütün ve tütün mamullerinin içilmesi. Kalp krizi riskini 2 kat, akciğer kanseri riskini 14 kat yükseltiyor.( Sigara üzerine isimli sitede belirtilen oranlardır) Sigara içenlerin yaralarının iyileşme hızı içmeyenlere oranla daha düşük.
***Dünyada 1,1 milyar kişi sigara içiyor ve bunların yarısı sadece sigara kaynaklı hastalıklar nedeniyle ölüm tehdidi altında.Kaldı ki, son yıllarda sigara üretiminde kullanan maddelerin eskisine oranla çok daha fazla bağımlılık yaptığı tespit edilmiş.Sigara tüm kanser türlerinin 1/3ünden sorumlu.Akciğer kanseri ölümlerinin %90’ı sigara kaynaklı. Light, aromalı, kokulu, organik, daha az zararlı olarak tanıtılan sigaraların da diğerleri gibi zararlı olduğu , yapılan reklamların yanıltıcı olduğu araştırmalar sonucu ortaya konulmuş.
DSÖ bazı tütün şirketlerinin, yüksek riskli sigaraları , kontrolün daha az olduğu gelişmekte olan ülkelere pazarladığını açıklamış.Türkiye’de ise satılan sigaranın içeriğindeki maddeleri kontrol edecek bir sistemin henüz yerleşmediği de belirtiliyor.( www.toraks.org.tr)
***Sigara’nın olumsuz etkilerinin havalandırma,klima, sigara içilebilen özel bölümler yapmakla kesinlikle engellenemeyeceği araştırmalar neticesinde tespit edilmiş.Zira sigara içilen ortamda zehirli maddeler, uzun müddet havada kalıyor ve pasif içiciler, özellikle çocuklar bu kirli havayı soluyor. DSÖ halka açık tüm yerlerde tam sigara yasağını hedefliyor. Pek çok ülkede bu yönde kanunlar çıkmakta, sözleşmeler imzalanmakta.ABD ve Avrupa’da, sigara içenlerin tütün işletmecilerine açtıkları yüksek tazminat davalarına , pasif içicilerin açtıkları davaların da eklendiği haberlerde yer almakta.
***Türkiye Tütün Kontrolü Çerçeve Antlaşmasını imzalayıp onayladı.Türkiye ulusal bazda en son 4207 sayılı kanun ile tütün mamullerini zararlı etkilerini azaltmaya çalışsa da ; kanun tam olarak uygulanamamakta. 10 maddeden oluşan bu kanunda hem adli hem idari para cezaları öngörülmüş. Ancak halka açık yerlerde sigara içilmesi o kadar normal karşılanır bir durum haline gelmiş ki , bu cezaların uygulanması pek sık karşılaşılan bir durum değil. Kanun, şehirlerarası otobüs işletmelerinde, yolculuk sırasında sigara içilmesinin azalmasında önemli ölçüde etkili olmuş durumda, sevindirici bir tarafı bu. Tanıtım, reklam yasağı da önemli bir yönü. Ama yeterli sayılabilir mi? Hayır. Sigaraların üstüne basılan , “ölümcüldür” ibareleri de ,sigaranın zararları ile mücadelede iyimser bir yaklaşım olmasına rağmen sonucu değiştirme gücünden mahrum.
***Bir hukukçu olarak , insanların özgür iradeleri ile tercih ettikleri sigarayı; içme özgürlükleri bulunduğunu kabul etmem gerekir. (Bağımlılık yapan maddeler ile insanları kendisine mahkum eden , insanların iradelerini zayıflatan bir mamul karşısında özgür iradeden, sigara içme özgürlüğünden ne kadar söz edilebilir tartışılır tabi).Bunun karşısında sigara dumanına maruz kalmama , sağlıklı bir çevrede yaşama ,temiz hava solumak hakkı kaçınılmaz olarak yer almakta ve ortaya çatışan özgürlükler çıkmakta.Her hukukçunun hukuk eğitiminin ilk yılında öğrendiği şu ilkeyi hatırlatayım: “Hürriyetimizin sınırı ; bir başkasının hürriyetini başladığı yerde biter.” Bu ilkeyi unutmamak ve sigara içerek ne kendimize ne başkalarına ne de çocuklarımıza zarar vermemek dileğiyle….