Mesajı Okuyun
Old 21-10-2020, 15:55   #2
gecelerin_yargıcı

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 938
Karar: 2019 / 4802
Karar Tarihi: 25.06.2019

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08/10/2015 gün ve 2013/227-2015/163 sayılı kararı onayan Daire'nin 13/12/2016 gün ve 2015/15569-2016/9522 sayılı kararı aleyhinde davacı-karşı davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin Kuran-ı Kerim sayfa tasarımlarının ayırtedilemeyecek derecede benzerlerinin davalı tarafından kullanıldığını, davalının eyleminin tasarıma tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının tasarıma tecavüzün tespitini, önlenmesini, tecavüzün giderilmesini, 5.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.

Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada ise, tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, karşı davanın kabulüne, davacı tarafa ait 2011/03243 çoklu tasarımın hükümsüzlüğüne, davacı tarafa ait tasarım hükümsüz sayılıp hükümsüz sayılan tasarıma yönelik bir hak elde edilmesi mümkün olmadığı gibi, davalı tarafın kullanımı davacı kullanımından farklı olup, haksız rekabet içeren bir husus da ispat edilemediğinden asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile, davalı tarafa ait 2011/03243 sayılı çoklu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığından hükümsüzlüğüne dair verilen kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.

Davacı-karşı davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Asıl dava, tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, giderilmesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile asıl davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, asıl davada davacı tarafça 22.07.2013 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, davalının ''www.ayfayaninlari.com'' isimli internet sitesini alarak kendi sitesine yönlendirmesinin haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülerek, davalının işbu eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, men’i ve haksız rekabet oluşturan henüz içine herhangi bir basım yapılmamış sayfaların toplatılmasının da talep edildiği anlaşılmıştır.

6100 sayılı HMK’nın ''İddia ve Savunmanın Değiştirilmesi ve Genişletilmesi '' başlıklı 141. maddesinde ''Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.'' hükmünü içermekte olup, davacı tarafça da ön inceleme aşamasından önce cevaba cevap dilekçesi ile süresinde davalının ''www.ayfayaninlari.com'' isimli internet sitesini alarak kendi sitesine yönlendirmesinin haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülerek, davalının işbu eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, men'i ve haksız rekabet oluşturan henüz içine herhangi bir basım yapılmamış sayfaların toplatılmasının talep edilmesi karşısında,dilekçeler aşamasında iddianın serbestçe genişletilebileceği ve yeni talep eklenebileceği ( 11 HD, 2015/12759 E. 2016/6702 K.) nazara alınarak işbu talep yönünden de bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar vermek gerekirken anılan hususu göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmadığından davacı vekilinin asıl davaya yönelik karar düzeltme istemlerinin kabulü ile, Dairemizin 13.12.2016 tarih, 2015/15569 E-2016/9522 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak asıl davada verilen kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir.[/b]

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davada davalı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı vekilinin asıl davaya yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 13.12.2016 tarih, 2015/15569 E-2016/9522 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, asıl davada verilen kararın açıklanan gerekçelerle asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene iadesine, 25/06/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Asıl dava, tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, giderilmesi ve maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı yan, cevaba cevap dilekçesinde, davalının edinmiş olduğu internet alan adı ile kendisine karşı haksız rekabet eyleminde bulunduğunu ileri sürmüş, bunun tespiti ile önlenmesi yolundaki talebini önceki taleplerine eklemek istemiş, mahkemece, bu istekle ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamış, davalı tarafından açılan karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalıya ait tasarımın hükümsüzlüğüne, asıl davanın ise karşı davadaki kabule bağlı olarak reddine karar verilmiş, kararın davacı-karşı davalı tarafın-dan temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.12.2016 tarihinde oybirliği ile vermiş olduğu karar ile asıl davaya eklenen haksız rekabete yönelik talep bakımından usul dairesinde bir talebin bulunmaması nedeniyle bu husus bozma sebebi yapılmamış, temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

HGK’nın 15.2.2017 tarih ve 2015/7-917 Esas, 2017/265 Karar sayılı olup emsal nitelikteki kararında da gayet açık olarak ifade edildiği üzere, bir davada dava dilekçesiyle mahkemeden istenen talep yahut talepler arasında bulunmayan yeni bir istemin ıslah yoluyla dahi dava dilekçesine eklenmesi, buna bağlı olarak mahkemece değerlendirmeye alınması ve bu ek taleple ilgili bir karar verilmesi söz konusu olamaz. Bu yöndeki bir usul işleminin, iddianın genişletilmesi kurumuyla bir ilgisi bulunmadığı gibi, kavramsal olarak dahi, istem sonucunu ifade eden dava dilekçesinde mevcut talep kalemlerinin artırılması (genişletilmesi) yahut mevcudun değiştirilmesi anlamına da gelmeyeceği çok açıktır. Aksinin kabulü halinde, nafaka talepli bir davaya boşanma isteminin de eklenmesi, tapu iptali davasına bir alacak isteminin de eklemlenmesi mümkün ve muhtemel hale gelebilecektir ki, usul hukukumuzun, böyle bir sonucu öngördüğü ileri sürülemez.

Bu itibarla, Dairemizin yerel mahkemenin kararının onanmasına ilişkin gerekçesi, yasaya, yukarda zikredilen HGK kararına da yansıdığı üzere uygulamaya uygun, yerinde ve isabetli olup, davacı-karşı davalı yanın karar düzeltme isteminin reddi gerektiği kanısında bulunduğumdan çoğunluğun aksi yöndeki düşüncesine katılmıyorum.

Davanızda faydalı olması dileğimle...