Sayın Av.Bülent Bey'in fikrine katılıyorum. Tapu İptal ve tescil , olmadığı taktirde alacağın tahsili birlikte dava edilebilir diye düşünüyorum.
Bende Akde aykırılık sebebiyle Tapu İptal ve Tescil olmazsa ....YTL alacağın tahsili şeklinde bir dava açacağım.
Benim olayımda ; müvekkil , maddi sıkıntıda olduğu bir dönemde icra borçlarını kapatması için bir tanıdığından yardım istiyor. Müvekkil bu kişiyle bir protokol yapıyor.Protokol de ; Müvekkil kendi adına olan tapulu taşınmazını bu borçların ödenerek geri kalan gayrimenkul hissesinin yada bedelinin iadesi şartı ile karşı tarafa tapuda devir ediyor. ( Müvekkil fazla iyiniyetli , kandırılabileceği aklına bile gelmiyor ) Karşı taraf borçların bir kısmını kapatıyor ancak ; ancak sözleşmedeki edimi olan geri kalan gayrimenkul hissesi yada bedelini müvekkile geri iade etmiyor. Gayrimenkulün değeri 1 trilyon değerinde , ödenen borç miktarı ise 350.000 YTL civarında.
Öncelikle aklıma Akde aykırılık sebebiyle Tapu İptal ve Tescil olmadığı taktirde ......YTL ( borçlar düşüldükten sonra kalan hisse bedeli ) bedelin tahsilini dava etmek geldi.

Öncelikle karşı tarafa protoldeki yükümlülüklerini yerine getirmesi için ihtarname yolladım , karşı taraf cevabında tapuda devir anında geri kalan bedeli iade ettiğini beyan etmiş.
Hemen akabinde ; Gayrimenkulün Bedelini Tespit için Sulh Hukuk Mahkemesin'den tespit istedim. Tespit yapıldı , Bilirkişi raporunu karşı tarafa tebliğ ettirdim. Şimdi dava aşamasına sıra geldi ; yukarıda da bahsettiğim gibi her iki davanın birlikte açılabileği kanaatindeyim.
Konuyla ilgili yargıtay kararı araştırıyorum , elinde buna benzer örnek kararlar olan arkadaslar varsa yardımlarını ve tavsiyelerini bekliyorum.

Saygılarımla