Mesajı Okuyun
Old 11-12-2012, 18:29   #4
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gnchukukcu
Merhaba sayın meslektaşlarım
Almaya çekindiğim ama bir türlü peşimi bırakmayan dava tipi olan tapu iptal ve tescil davası açmayı düşünmekteyim.Ancak somut olayı hukuk kuralına tam olarak uygulama konusunda bir takım güçlükler yaşamaktayım.Bu hususta tecrübelerinize başvurmak isterim.
Somut olay

A şahsının 3 kız 1 erkek çocuğu vardır. Bu şahıs 1989 yılında karşılığını kendisi ödeyerek köy senedi ile o dönemde 22 yaşında olan ve herhangi bir işte çalışmayan küçük oğluna bir taşınmaz satın almıştır. 2008 Yılında kadastro çalışmaları sırasında bu yer senede istinaden oğlu adına tescil edilmiştir. Aynı yıl içinde muris A diğer bir taşınmazını hayatta iken kadastro tespiti sırasında erkek çocukları adına tescil ettirmiştir.

Kadastro tutanağının askı süresinde kız kardeş sadece müvekkil adına yapılan tescile itiraz etmiş ve bu dava şuan derdest.

Şimdi ise müvekkil muris muvazaasına dayanarak 1989 yılında zilyetliği devredilmiş 2008 yılında da kadastro ile adına tescil edilmiş olan kardeşi aleyhine tapu iptal ve tescil davası açmayı hatta babadan intikal eden tüm taşınmazların eşit şekilde paylaşılmasını istemektedir.
İşte tam bu noktada sorun yaşamaktayım.Yardımlarınızı bekliyorum. Saygılarımla

Kadastro çalışmaları ve tesbiti sırasında, kendisi de muristen yer almış olan müvekkilinizin, bunu bir tarafa bırakarak, aynı şekilde yer alan diğerleri aleyhine "muvazaa" iddiasında bulunması, TMK' nun 2. maddesinde ifadesini bulan ve Kanunun tümüne egemen olan, "objektif iyiniyet" kaidelerine bir aykırılık teşkil etmez mi?
Yanı sıra, kadastro tesbiti sırasında bu şekilde yapılan temlikler hakkındaki muvazaa iddialarına karşı, Yüksek Yargıtay'ın son görüşlerinin incelenmesinde yarar vardır diye düşünüyorum.
Öte yandan, çocukların her birinin saklı payı, Yeni Kanun'a göre, terekedeki miras payının yarısı kadarıdır. Bu hesabın da dâvadan önce yapılması gerekir. Kolay gelsin.