Mesajı Okuyun
Old 22-01-2008, 21:14   #3
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan Kritik...

Alıntı:
Yazan Av.Leyla Çizmecioğlu
Bütün meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyor, bir konu hakkında görüşlerinizi almak istiyorum. Kamu kurumunda çalışan bir memur ile şahsi işini takip etmek üzere o kurumda bulunan başka bir memur arasında yaşanan bir olay sebebi ile ceza davası açılmış ve ayrıca her iki memura da disiplin cezası verilmiş. Ben, ceza davası açıldıktan sonra şahsi işini takip için o kuruma gelen memurun ceza davasında vekilliğini üstlendim. Hazırlık aşamasında birbirlerinden şikayetçi oldukları için her ikiside müşteki-sanık kanumundaydılar ve iki ayrı ceza davası vardı. Daha sonra dosyalar birleştirildi,9. ayda dava sonuçlandı ve karar kesinleşti. Bu davada temsil ettiğim müvekkilimle başkaca bir dava veya takibimde yok. Bu arada kamu kurumunda bulunan ve ceza davasında karşı yan olarak yer alan memurlardan biri, duruşmalara gidip gelirken tanıştığımız ve çalıştığı kurumda büroma yakın olduğu için Ocak ayında bana gelerek disiplin cezasına ilişkin olarak idare mh.nde iptal dv. açtığını ve bunu takip etmemi isteyerek bana vekalet verdi. Bugünde vekaleti dilekçem ile birlikte idare mh. dosyasına ibraz ettim. Önce; ilk müvekkilimle vekalet ilişkim bir anlamda son bulduğu ve ikinci dosyada da karşı yan "idare" olduğu için menfaat çalışması olmadığını düşündüğüm için işi kabul etmeme rağmen, daha sonra idare mh. dosyası içine ibraz edilen cz. mh. kararında karşı yan vekili olduğum ve esasen disiplin cezasını doğuran olayın cz. davasındaki olayla aynı olması sebebiyle Av.K.38/b gereğince " aynı işte" kavramı içerisine girip girmediği konusunda tereddüte düştüm. Bu konu hakkında görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler.

Saygıdeğer Meslektaşım,

Barolar Birliği son yıllardaki kararlarında Av. Kanunu 38/b deki aynı iş kavramını geniş yorumlama eğilimi gösteriyor.

Doğrudan aynı uyuşmazlık olmasa bile, menfaati zıt tarafların ayrı olaylarda önce lehine sonra aleyhine ya da önce aleyhine sonra lehine avukatlık yapılması (Vekalet alınması bile zorunlu kabul edilmiyor, danışma bile avukatlık sayılıyor) halinde aynı iş kavramı içerisinde telakki ediliyor.

Burada Barolar Birliği'nin avukatları çok daha dikkatli ve titiz davranma yükümlüğü altına sokma amacında olduğu anlaşılıyor.

Kaldı ki sizin olayınızda işin aynı iş olarak kabul edilmesi olasılığı çok yüksek, zira hukuki ihtilafların kaynağı aynı tartışma olayıdır. Yargı yollarının ayrı olduğu birinin ceza davası diğerinin ise idari dava olduğu yanılsamasına düşmeyin derim. Bu hata olur.

Bu nedenle dikkatli olmanızı, şikayet halinde sıkıntı yaşayabileceğinizi göz ardı etmemenizi öneririm. Korkulu rüya görmektense uyanık durmak daha iyidir. Şikayet olasılığı var ise gecikmeden istifa edin gerekçe de göstermeyin derim.

Konuya ilişkin Av. Semih Güner'in Avukatlık Hukuna ilişkin kitabında aydınlatıcı açıklamalar ve kararlar mevcuttur. Barolar Birliğinin sitesinde kararlar da bulabilirsiniz.

Saygılarımla...