Mesajı Okuyun
Old 13-08-2021, 15:03   #3
Avukat Tuğba

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
TMK.m.602'ye göre ; "Vasiyet alacaklısının dava hakkı, ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesinin veya vasiyet borcu daha sonra muaccel olacaksa muaccel olma üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar."

Somut olayda, vasiyetin açılmasından sonra iptal davası açıldığına göre , vasiyet alacağı iptal davasının kesinleşmesinde muaccel hale geldiğinden, 10 yıllık zamanaşımı süresi iptal davası kararının kesinleşme tarihinden başlar.

TMK m.557'de vasiyetin iptali nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır.Zamanaşımı kanunda belirlenen sürelerin geçmesiyle borçluya alacak talebini reddetme hakkı tanıyan bir kavramdır.Zamanaşımı iptal nedeni değildir.Dolayısı ile zamanaşımı nedeni ile vasiyetin iptali davsı açılamaz. 10 yıllık sürenin geçirilerek alacaklı tarafından "yerine getirme" davası açılırsa ancak zamanaşımı definde bulunulabilir.

Vasiyetin yerine getirilmesi ya yasal mirasçılar ve vasiyet alacaklısının birlikte tapuya başvurması yada dava yolu ile sağlanabilir. Vasiyetin yerine getirilmesi davası yasal mirasçılar aleyhine açılacağından ,dava açılırsa müvekkilinize tebigat yapılır.Böylece dava durumunu öğrenmiş olur ve zamanaşımı definde bulunabilir.

Saklı paya dayalı tenkis iddiası 1 ve 10 yıllık süreler geçirilse dahi, vasiyet alacaklısının açacağı "vasiyetin yerine getirilmesi" davasında defi olarak herzaman ileriye sürülebilir. (TMK.m.571/3)


Öncelikle çok açıklayıcı cevabınız için teşekkür ederim Yücel Bey. O halde tüm yasal mirasçılar tapuya gitmeden işlem yapamıyor diye anlıyorum. O halde müvekkilin zaten haberi olmadan tapuda işlem yapılması mümkün olmuyor.

Ancak burada bir de şöyle bir durum var. Vasiyetnameye konu evde şuanda diğer yasal mirasçı aynı zamanda da vasiyetname lehdarı olan kişi oturmakta. Bu sebeple kendisinin zaten vasiyetnamenin tenfizi davası açmaya da pek yanaşacağını düşünmüyorum. Müvekkkil de bu sebeple ne yapılabilir diye bana danıştı. Ancak sizin de dediğiniz gibi vasiyetnamenin zamanaşımı ancak defi yolu ile öne sürülebiliyor ama karşı taraf tenfiz talebinde bulunmadığı süre boyunca yapılabilecek bir şey yok sanırım.

Saklı pay davası açmayı da payının düşeceği için açmayı düşünmüyor. Açıkcası ben de ne yapılabileceği konusunda kararsız kaldım.