Mesajı Okuyun
Old 14-04-2010, 12:37   #17
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Bankacılık Kanunu'na göre "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin olarak, bankalar ile bireysel müşterileri arasında akdedilecek sözleşmelerin şekil ve içeriğinde yer alması gereken asgari hususlar ile tip sözleşmelerin uygulanacağı işlemler Kurulun uygun görüşü alınarak kuruluş birlikleri tarafından belirlenir." Halbuki "kredi kartlarından ücret alınmayacağına" ilişkin bir tip sözleşme koşulu bulunmamaktadır.

4077 sayılı yasanın 6 maddesi bankaların sözleşme ile tüketicilerden alınan her türlü ücretin haksız şart taşıdığını belirtmektedir. Ayrıca Bu madde uyarınca çıkartılan Tüketici Sözleşmesinde Haksız Şartlar Yönetmeliği Hükümleri Sözleşmelerin Nasıl hazırlanması gerektiği açıkça belirmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin E:2008/4345,K:2008/6088,T:02.05.2008 sayılı ilamı ile bankaların Kart aidatı almasının yasaya aykırı olduğu vurgulanmıştır.

Bilindiği gibi mahkeme kararları tarafları bağlar ancak yargıtay kararları emsal yaratır. Dolayısı ile yukarıda belirttiğim gibi bankaların hala kart aidatları inatları devam ettirmeleri pek mantıklı görünmemektedir.

Alıntı:
Bence eksiklik "uyulmayan kuralda" değil; "uyulacak kural" olmamasında.

Banka hukukunda bu konuda düzenleme yapılmadığı sürece bankaların hukukçularını suçlamamak gerekir kanısındayım.


Bilindiği gibi her konuda olduğu gibi belli konularda yasal boşluğun oluşması normal bir durumdur.Yasal içtihatlar bu hukuk boşluklarını doldurmaktadır. Ne kadar sıkı düzenlerseniz düzenleyin bir şekilde açık bulunmaktadır.

Bankaların Yeni uygulamaya koydukları "Eksper Ücreti" adı altında tüketicilere kredi verilsin yada verilmesin 350 TL ücret almaktadırlar. şimdi siz 5464 sayılı yasaya "Eksper ücreti alınamaz" şeklinde bir emredici norm bırakırsanız bankalar bir şekilde gene yasayı dolanarak farklı ücret adı altında tüketicilerden ücret almaya devam edeceklerdir.

Sorun gerçektende yasalarda değil bu yasayı uygulayan zihniyettedir. Her seferinde sorumlu olarak yasa koyucuyu suçlamak suçun arkasında gizlenmeye benzemektedir. "Biz yapıyoruz ama sorumlu yasa koyucudur" mantığı bizi bir yere götürmeyecektir

Ben hala yukarıda belirtmiş olduğum gibi bu konuda hukuk müşavirlerinin hatalı olduğunu düşünüyorum.