Mesajı Okuyun
Old 11-04-2008, 14:12   #38
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla İlgili TBB Disiplin Kurul Kararı

Özet: Bir davada taraflar arasında mutabakat sağlanmış da olsa, her tür davada “Yarar çatışması” söz konusu olduğundan; aynı ortak büroyu paylaşan avukatlardan birinin davacıyı, diğerinin davalıyı temsil etmesi, Avukatlık Yasası ve Meslek Kurallarına aykırıdır.( Av. Y.m.38/b) ( Mes.K.m.36 )

Avukatlık yasasının 38. maddesinin (b) bendinde ”Avukatın aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa “ teklifi reddetmek zorunluluğunda olduğu ve bu zorunluluğun Avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsayacağı, Meslek Kurallarının 36. maddesinde de, bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukatın yararı çatışan kimseleri temsil etmemek kuralı ile bağlı olduğu,

Hükme bağlanmıştır.

Yasanın ve Meslek Kurallarının ilgili maddelerinde öngörülen husus, Avukatın, bir uyuşmazlıkta yararı çatışan taraflardan yalnız birine yardımını sağlamak, diğer tarafa yardımını önlemek ve böylece mesleğin saygınlığını korumaktadır.

Kovuşturma konusu olayda, aynı ortak büroda çalışan şikayetli Avukatlar, bir boşanma davasının taraflarından vekalet alarak onları temsil etmişler ve boşanmayı sağlamışlardır.

Taraflar arasında boşanma ve fer’i hükümleri hakkında mutabakat sağlandığı anlaşılmakta ise de, her tür davada bir “ yarar çatışması “ söz konusu olduğundan, aynı ortak büroyu paylaşan avukatlardan birinin davacıyı, diğerinin davalıyı temsil etmesi, Avukatlık yasasının 38. maddesinin (b) bendinde ve Meslek Kurallarında yer alan ilkeye aykırıdır.

Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirme isabetli görülmemiş ve Avukatlar kusurlu bulunmuşlardır.

Diğer yandan, ortak avukatlık bürosunda düzenlendiği iddia edilen satış vaadi sözleşmesinin iptali konusunda açılan dava dolayısıyla Avukatların kusurlu olup olmadıkları hususu Baro Yönetim Kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına ilişkin kararının kapsamına girmediğinden, bu konuya yönelik itiraz yerinde görülmemiştir.

Sonuç olarak, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun “Ceza Tayinine Yer Olmadığına “ ilişkin kararının kaldırılmasına ve yeniden incelemeyi gerektiren bir halin mevcut olmaması karşısında, şikayetli Avukatlar S.E ve H.Y ‘in uyarma cezası ile cezalandırılmalarına, katılanların oy birliği ile karar verildi. ( TBB. Dis. Kur. Kararı 03.03.1990 gün E.13 – K.20 )