Mesajı Okuyun
Old 18-01-2012, 14:54   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
...İşyerinin devri halinde işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda fesih olup olmadığına bakılmaz. Bu nedenle feshin geçerliliği konusuna da bakmamak gerekir. Yargıtay'ın da bu hususu takdir etmemesi düşünülemez.

Her zaman kol kola olsalar da kıdem tazminatı ile fesih işyerinin devri halinde birbirlerine küserler.

Saygılarımla

Üstadım madde şu şekilde:
4857 S.K. m.6: "İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.

Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür..."

Ben şöyle anlıyorum: "işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda", işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlü olabilmenin şartı "devralan işveren" sıfatını haiz olmaktır.

Karşılıklı mutabakatla yapılan bir fesih söz konusu ise artık iş sözleşmesi sona ermiş olacağından 2. işveren, "devralan işveren" sıfatını haiz değildir; yeni işverendir (diye düşünüyorum ).

Feshi her hal ve şart altında yok saymak hukuk mantığıma ters düşüyor...

Saygılar...