Mesajı Okuyun
Old 11-11-2002, 20:21   #1
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Bana Kuşağını Söyle,

Bana Kuşağını Söyle,
Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim.



Bir kuşak toplumuyuz.

Atalarımızdan, dedelerimizden bu yana bir kuşak lafıdır işitir dururuz.

Toplum olarak bir kuşağa dahil olmaya çalışmış ve başarılı olmuşuzdur da. Eğer bu kuşaklardan birisine dahil değilseniz söylediğiniz sözler dinlenmez, yazılar okunmaz. Kendimizi sanki mecburmuş gibi illaki bir kuşağa dahil olmaya zorlamışızdır.

Genci yaşlısı kendisini tarihsel süreçte bir kuşağa dahil etmek ister. Balkan Harbi Kuşağını 1. Cihan Harbi Kuşağı takip eder. 1. Cihan Harbi Kuşağını, Kurtuluş Savaşı Kuşağı ve 2. Dünya Savaşı Kuşağı, onları 1968 ve 1978 kuşakları takip eder. 1978 kuşağı en çok hırpalanmış, örselenmiş gençlikleri, sevgileri lime, lime edilmiş kuşaktır.

1978 kuşağı değil konuşmak, yazmak, uzun bir süre nefes dahi alamamış, var olduğunu bile anlayamamıştır. Bu nedenle 1978 kuşağını şimdilerde yaşları 45 in üzerinde olanlar yaşamışlardır. Yaşayamadıkları gençlikleri, acıları hep yüreklerinin derinliklerindedir. Yüksek sesle 78 kuşağı olduklarını haykıramazlar.

Yaşamlarının en az beş senesi gizem doludur. Gizemlerinde kendilerine sakladıkları mahcup bir hüzünleri vardır. Bu gizemlerini olmayan ya da kırlaşmış saçları, genişlemiş bedenleriyle çok sonraları şimdilerde üniversitelerde olan çocuklarının yanında pek de başkalarının anlayamayacağı bir dille paylaşırlar. O kocaman adamların bir ömür sonra bir araya geldiklerinde yaşayamadıkları çocukluklarını, gençliklerini sevinçli bir telaş ile yaşadıklarını işte o zaman görürsünüz.

78 Kuşağı, son günlerde dost, arkadaş toplantılarında kendilerinden önceki kuşak olan 68 kuşağı ile hafif çekişir oldular.

68 ve 78 kuşağı olan hukukçular, kuşaklar arasındaki en anlamlı tartışmalarını 1998 yılında Aydın da yaşamışlardır. 1998 Yılında Aydın ilinde duruşma sırasında avukatların dövülmelerinin kınandığı bir toplantı sonrası her iki kuşağa hocalık yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Dr. Eralp Özgen bu sevimli tartışmaya tanık olmuş ve hakemlik etmiştir. Her iki kuşakta hukuka olan ilgi ve bilgilerini kanıtlaya çalışmışlardır.

Hoca ısrarla her iki kuşağında belki siyasi ve kültür bilgisinin yeterli olduğunu, ancak hukuk bilgisinin pek de iyi olmadığını yavaş yavaş dile getirir. Önce 68 kuşağı karşı çıkar. 68 kuşağı önemli kariyerli hukukçuları örnek gösterir. 78 Kuşağının pek örnek gösterebilecek hukukçu meslektaşları yoktur. Arkadaşlarının bazılarını genç yaşta ya toprağa ya da yüreklerine gömmüşlerdir.

Geride kalanlardan beyni, yüreği, vücudu sağlam olan pek kalmamıştır zaten...

Hoca örnekler. 68 ve 78 kuşağına 10 yıl arayla aynı soruyu sormuştur.

-Mecburi tutuklama sebeplerini sayınız?

Her iki kuşakta kendilerine göre mecburi tutuklama nedenlerini uzun, uzun yazmışlardır.

Ve,

Hocamız tarih önünde haklı çıkmıştır...