Mesajı Okuyun
Old 25-02-2013, 21:21   #2
avukat ışık

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/13865
Karar: 2010/4406
Karar Tarihi: 14.04.2010


PAYDAŞLIĞININ GİDERİLMESİ DAVASI - DAVA KONUSU BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN TAPU KAYDININ AÇIKLAMALAR BÖLÜMÜNE AİLE KONUTU ŞERHİ KONMUŞ OLMASI - TAPU KAYDI ÜZERİNDEKİ ŞERH TERKİN EDİLMEDİKÇE ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİNİN İSTENEMEYECEK OLMASI

ÖZET: Somut olayda; dava konusu edilen ve satışına karar verilen bağımsız bölümün tapu kaydının açıklamalar bölümüne 08.01.2008 tarihinde <aile konutu> şerhi konulduğu, taraflar adına 1/2'şer payla kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda taşınmazın belli bir amaca özgülendiğinin kabulü gerekir. Tapu kaydı üzerindeki bu şerh terkin edilmediği müddetçe ortaklığın giderilmesinin istenmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

(4721 S. K. m. 194, 698)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde 8 numaralı bağımsız bölümde tarafların paydaş olduğunu, paydaşlığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı vekili, dava konusu edilen taşınmazın aile konutu olup tapu kaydında buna ilişkin şerh bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aynı Kanun'un 698. maddesine göre; hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.

Somut olayda; dava konusu edilen ve satışına karar verilen 8 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının açıklamalar bölümüne 08.01.2008 tarihinde <aile konutu> şerhi konulduğu, taraflar adına 1/2'şer payla kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda taşınmazın belli bir amaca özgülendiğinin kabulü gerekir. Tapu kaydı üzerindeki bu şerh terkin edilmediği müddetçe ortaklığın giderilmesinin istenmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı