Mesajı Okuyun
Old 20-01-2009, 17:04   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan korayoz
Sayın Saim haklısınız tazminat alacakları içinde munzam zarar istenebilir ancak pratikte bir anlamı yok. Tazminat alacaklarında borçlu zararın doğduğu andan itibaren değil mahkemece zararın belirlendiği andan itibaren temerrüte düşüyor. Munzam zararda temerrüt tarihinden itibaren istenebilir bir zarar. Örneğin konu başlığında yer alan olayda 2007 de karar verildiğine göre borçlu bu tarihte temerrüte düşmüş demektir. Bu tarihten itibaren ilgili tazminat üzerinden faizle karşılanamayan fazladan zarar varsa bu istenebilecektir. Zararın belirli olmadığı 2007 tarihi öncesi için bir talepte bulunulamayacağına göre munzam zarara ilişkin hükmün meslektaşımıza faydası olmayacağını düşünüyorum.

@ Sayın Korayoz, Pratikte de bir anlamı var aslında ama bu olay bakımından var mıdır yok mudur orasını bilemiyorum.

@ Sayın Referendaire: AİHM'nde açmayı düşündüğünüz dava bakımından iç hukuk yollarını tüketmek gerekmiyorsa mesele yok. Fakat bildiğim kadarıyla iç hukuk yolarının tüketilmesi gerekiyor. Bu nedenle ben yerinizde olsam önce idareye dilekçe ile başvurup isterim. İdare cevap vermez veyahut cevap verir ve ret ederse, her iki yöndeki Yargıtay kararını da ekleyip ve hatta mümkünse Üniversitenin İdare Hukuku kürsüsünden yazılı mütalaa alıp bu mütalaayı da dilekçeme ekleyerek (Türkiyede idareye karşı bu tür davalar bakımından sonuç alınamayacağını teyit edip) AİHM 'nde dava açarım.