Mesajı Okuyun
Old 27-01-2006, 21:35   #1
Saim Dikici

 
Varsayılan Anonim Şirkette Eski Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu (ttk.337,340,336 Ve 309)

Tartışmak istediğim bir konu var:

OLAY:

5 ortaklı bir Anonim şirkette 3 kişilik yönetim kurulu var. Şirket varlıklarından şirket ortaklarından dördünün şahsi harcamaları karşılanıyor. Diğer ortağın kişisel harcamaları karşılanmıyor. Şahsi harcamaların karşılanması yönünde ne bir Genel Kurulu kararı ne de yönetim kurulu kararı yoktur ancak sürekli olarak dört ortağın tüm harcamaları şirket hesabından ödeniyor. Genel kurul yapılmadan şirketin tüm hissedarları hisselerinin tamamını 1.000.000 YTL bedelle beş kişiye satıyor. Ödenen bedel şirketin satış anındaki reel değerini yansıtmaktadır . Bu şekilde eski ortakların hepsi şirketten ayrılıyor.

Şirketin yeni ortakları Genel Kurul toplantısı yapıp, aralarından yeni bir Yönetim Kurulu ve denetim kurulu tayin ediyorlar.

Yeni yöneticiler TTK.337. maddenin yükümlülüğünü de gözeterek, şirket kayıtları üzerinde yaptıkları incelemede eski ortakların şahsi harcamaları için 500.000 YTL şirket kasasından karşılandığını tespit edip bu durumu denetim kuruluna bildiriyorlar.

Genel Kurul toplanıp, eski yönetim kurulu ve denetim kuruluna karşı TTK.341, 340, 309 ve 336. maddeler temelinde şahsi sorumluluk davası açılmasına karar veriyor.

Yeni yönetim kurulu avukatları aracılığıyla eski yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler aleyhine 500.000 YTL ve işlemiş-işleyecek faizinin tahsili amacıyla tazminat davası açıyorlar.



İLGİLİ MEVZUAT HÜKÜMLERİ:



Madde 337 - Yeni seçilen veya tayin olunan idare meclisi azaları, selef- lerinin belli olan yolsuz muamelelerini murakıplara bildirmeğe mecburdurlar. Aksi halde seleflerinin mesuliyetlerine iştirak ederler.

3. Mesuliyet:
a) Haller:

Madde 336 - İdare meclisi azaları şirket namına yapmış oldukları mukavele ve muamelelerden dolayı şahsan mesul olamazlar. Ancak aşağıda yazılı hallerde gerek şirkete gerek münferit pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı müteselsilen mesuldürler.


1. Hisse senetleri bedellerine mahsuben pay sahipleri tarafından vuku bulan ödemelerin doğru olmaması;
2. Dağıtılan ve ödenen kar paylarının hakiki olmaması;
3. Kanunen tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların
İntizamsız bir surette tutulması;
4. Umumi heyetten çıkan kararların sebepsiz olarak yerine getirilmemesi;
5. Gerek kanunun gerek esas mukavelelerinin kendilerine yüklediği sair
Vazifelerin kasden veya ihmal neticesi olarak yapılmaması.

Beş numaralı bentte yazılı vazifelerden birisi 319 uncu madde gereğince
İdare meclisi azalarından birine bırakılmışsa, mesuliyetin ancak ilgili azaya yükletilmesi lazım gelip o muameleden dolayı müteselsilen mesuliyet cari olmaz.

Madde 340 – 336 ve 337 nci maddelerin hükümleri gereğince idare meclisi
Azalarına yükletilen mesuliyet hakkında 309 uncu madde hükmü de tatbik olunur.

f) Şirket namına açılacak dava:

Madde 341 - Umumi heyet; idare meclisi azaları aleyhine dava açılmasına karar verirse yahut dava açılmamasına karar verilip de esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahipleri dava açılması reyinde bulunursa, şirket, bu karar veya talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Bu müddet geçirilmesiyle dava hakkı düşmez. Murakıpların ve alacaklıların vekilinin mesuliyeti hakkındaki hükümler mahfuzdur.
Şirket namına dava açmak, murakıplara aittir. Ancak azlığın reyiyle dava açılması halinde, azlık, murakıplar dışında bir vekil tayin edebilir. Dava açılması reyinde bulunan pay sahipleri hisse senetlerini şirketin zarar ve ziyanına karşı teminat olarak davanın sonuna kadar merhun kalmak üzere muteber bir bankaya yatırmaya mecburdurlar. Davanın reddi halinde pay sahipleri yalnız şirkete karşı tazminat ile mükelleftirler.

II - Müşterek hükümler:
1. Tazminat talebi:

Madde 309 - Şirketin 305, 306, 307 ve 308 inci maddelerde yazılı fiillerle ızrar edilmesi halinde, bundan, dolayısiyle zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak, hükmolunacak tazminat şirkete verilir.
Şirketin iflası halinde pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının haiz
oldukları haklar iflas idaresine ait olur. Bu hususta İcra ve İflas Kanununun 245 inci maddesi hükmü caridir.
Mesul olan kimselerin cümlesi aleyhinde şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabilir.
Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.


TARTIŞMA KONUSU SORU:

Yukarıda arz edilen somut olay esas alındığında:

Yeni Yönetim Kurulunun TTK.337. madde hükmü dairesinde tespit ettiği usulsüzlüklerden dolayı eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri sorumlu tutulabilecek midir?

Yasa sorumlu olurlar dediğine göre şirket adına açılacak dava kazanıldığı takdirde şirketin reel değerini ödeyerek hisseleri alan hissedarlar ve tazminatın ödeneceği şirket sebepsiz zenginleşmiş olmayacak mıdır?

Bu konudaki fikirlerinizi öğrenmek istiyorum.

Selam ve Saygılarımla.

Av. Saim DİKİCİ