Mesajı Okuyun
Old 27-08-2020, 20:07   #14
Mozkul

 
Varsayılan

Ben burada yukarıdaki görüşlere katılamıyorum.

Şöyle ki; Konuyla ilgili mevzuat

Sürelerin belirlenmesi
MADDE 90- (1) Süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda
belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez.
(2) Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir;
gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.

Adli tatilin sürelere etkisi
MADDE 104- (1) Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin
bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği
günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.

Cevap dilekçesini verme süresi
MADDE 127- (1) Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya
tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre
içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında
mahkemeye başvuran davalıya, cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir
defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi
hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.(2)


Prof. Dr. Ejder YILMAZ-
"Yazılı yargılama usulünde cevap dilekçesinin yasal süresi
içinde düzenlenmesinin çok zor veya olanaksız olduğu durumlarda,
bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek süre verilir
(m.127, 1).

kanunun bu şekilde belirttiği süreler (miktarı hâkim tarafından belirlenmek üzere) kesindir ve
hâkimin bunun tersine karar verebilmesi (yani bu tür süreleri, kesin olmayan süre olarak verebilmesi) mümkün değildir.

Bazı süreler, Kanun (HMK) tarafından belirtilmiştir. Bu tür
sürelerin bazıları; 1 hafta (m.38, 5; 43, 2; 44,2; 119, 2; 130, 1; 180, 1; 181,
1; 272, 3; 275, 1; 275, 2; 325, 1; 344, 1; 346, 2; 348, 1; 393, 1; 394, 2; 394, 3;
402, 3; 403, 1); 2 hafta (m.20, 1; 42, 6; 82, 1; 83, 1; 96, 1; 104, 1; 120, 2;
122, 1; 136, 1; 140, 5; 144, 2; 208, 4; 253, 2; 281, 1; 317, 2; 345, 1; 347, 2;
m.387, 1; 397, 2; 409, 1; 418, 2; 426, 2; 437, 1); 1 ay (m.127, 1; 150, 3; 150,
4; 294, 4; 320, 3; 361, 1; 392, 2; 416, 1; 418, 3; 437, 1; 437, 4; 439, 4, 432,
2) 3 ay (m.150, 4; 150, 5; 274, 1; 377, 1); 6 ay (m.398, 1); 1 yıl (m.46, 3;
287, 1; 339, 1; 399, 3; 427, 1); 10 yıl (m.377, 1) şeklinde belirtilmiştir.
Dikkat edilirse, yeni HMK, eski HUMK’ndan farklı olarak süreleri
gün olarak belirlememiş ve HUMK’ndaki günlük sürelerin tamamını
haftaya veya aya çevirmiştir.



Prof. Dr. Ejder YILMAZ"

Görüleceği üzere ek cevap verme süresi kanunun tayin ettiği bir süre olup hakim tarafından kanunda süre olarak bulunmayıp da sadece hakime belirleme yetkisi veren maddelerden değildir.

iii)Kanunda hâkimin vereceği sürenin yalnızca kesin olduğunun belirtildiği (ve fakat miktarının belli edilmediği) hüküm
örnekleri:
Kanunî temsilcilerin temsil veya izin belgelerini göstermeleri
için hâkim, kesin süre verir (m.54, 2).
Vekâletnamesiz dava açılmasında, gecikmesinde zarar doğabilecek hallerde mahkeme vekâletnamenin getirilmesi için kesin süre
verir (m.77, 1).
Davada teminat, hâkim tarafından belirlenen kesin süre içinde
gösterilir (m.88, 1).
Dava şartı eksikliğinde hâkim, eksikliğin giderilmesi mümkünse tamamlanması için kesin süre verir (m.115, 2).
Elindeki belgeyi ibraz etmeyen tarafa hâkim, ibraz için kesin
bir süre verir (m.220, 1).
Hâkim, delil ikamesinde belirlenen avans için kesin süre verir
(m.324).
Bu örneklerde, hâkimin vereceği sürenin kesin olduğu
(kanunda) belirtilmiş ve fakat sürenin ne kadar olduğu belirlenmemiştir.

Bu nedenle sürenin miktarı, hâkimin takdirine ait bir husustur. Kanundaki bu açık düzenleme sebebiyle, hâkimin belirlediği süre (kanundan dolayı) kesindir; hâkim bunların kesin olmadığını belirleyemez ve verdiği süreyi sonradan değiştiremez ve verilen süre içinde gereğinin yapılmaması halinde hâkim yeni (ek) süre veremez.

Oysa HMK 127.maddesi yukarıdaki örneklerde verilen kanun maddelerinden değildir. Çünkü kanun süreyi tayin etmektedir. "cevap süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlamak, bir
defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. "

Sonuç olarak cevap verme süresi HMK 127.maddesince belirlenmiş bir süredir. (Kanunun tayin ettiği süre) Hakim kanunun tayin ettiği süreye uygun bir süre vermektedir. Sürenin üst sınırı kanun tarafından belirlendiği için hakim süreden fazlasına karar veremez. Burada hakim kanunda belirlenen süreyi duruma göre azaltıp bir ay yerine iki hafta olarak belirleyebilir.Ama süre kanunun tayin ettiği bir süredir. Hakimin kendisinin tespit ettiği bir süre değildir. Hakim kanunun tain ettiği sürenin üst sınırına göre ve belirlenen süre sınırına riayet etmek koşuluyla bu süreyi azaltabilir ancak arttıramaz. Bu halde asıl cevap verme süre sonu adli tatil içinde kaldığında, süre HMK 104 gereği adli tatil sonrasına uzayacak ve hakim tarafından HMK 127 gereği verilen ek cevap süresi , asıl cevap süresinin bitiminden başlayacaktır. Asıl cevap süresinin son günü de adli tatil içine rastladığından asıl cevap süresinin bitimi adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta sonrası olduğundan (HMK 104) hakim tarafından verilen ek cevap süresi cevap süresinin bitim tarihi olan adli tatil bitiminden sonraki hafta başlayacaktır.

Naçizane düşüncem budur . Selamlar ..