Mesajı Okuyun
Old 03-11-2006, 21:03   #1
advokat34

 
Varsayılan gayrimenkul satışının iptali

sevgili meslektaşlarım bir konuda bilgilerinizi paylaşmanızı rica ediyorum.
Olay şöyle: Bir yapı koop.'fi var, başkanı ölüyor geride yüklüce borç bırakıyor.Yaptığı bina çoktan üye sahiplerine teslim edilmiş ve bu dairelerde yıllardır oturuluyor.Ancak ölen başkan üyelere ait dairelerden 4-5 tanesinin tapusunu kendi adına çıkarıyor.Bu dairelerin sahibi üyeleri meğer hiç koop. kayıtlarına kaydetmemiş, yani Ticaret Sicilindeki koop. dosyasında, ne hazirun cetvelinde ne de genel kurul toplantı tutanaklarında bu üyelerin isimleri yok. adam ölünce bıraktığı borç nedeniyle ailesi mirası redediyor. Ölen adamın adına kayıtlı bu dairelere, alacaklıları ile tapularını alamayan bazı üyelerce takip yoluyla haciz konuluyor. Aralarında müvekkilime ait dairenin de bulunduğu bu daireler icra kanalıyla satılıyor. Bütün bunları sonradan öğrenen müvekkilim (tapu adına olmadığından kendisine herhangi bir tebligat durumu olmayınca haciz,satış gibi işlemlerden haberi olmuyor. Ne zaman ki adrese tahliye emri gelir o zaman durumu öğrenir.Kıymet takdiri yapıldığı gün ise evde olmadıklarından aynı özelliklere sahip ve yine satışa konu bir alt kattaki dairenin durumuna göre kıymet takdiri yapılmış.
Şimdi; müvekkil tapudaki ve İİK.'nun aradığı anlamdaki ilgililerden olmadığı için satışın iptali veya ihalenin feshi gibi davaları açamıyor. Tapularda çok sayıda haciz olduğundan müvekkilde takip açıp sıraya girse zaten kendisine bir şey düşmeyecek. Sorum şu: İİK.'nun satışın iptalini açabilecekler ile ilgili hükmünde 'menfaati olanlar deyip sıraladıkları', tahdidi mi yoksa örnek kabilinden mi? İlgili hükümde sayılanlar genişletilebilir mi? Bir de ölen adamın terekesine temsilci tayin edildiğinden, bu temsilci ile hacizleri koyduranların vekilleri aralarında anlaşma olup, bu hacizlerin çoğunda muvaaza var. ölen adamın alacaklılarından mal kaçırmak için ilamsız takipleri temsilciye itiraz ettirmeden kesinleştirmek suretiyle tüm tapularda ilk haciz sıralarını almış durumdalar. Bu muvaaza nasıl ispat edilebilir, hiç bir şeyden habersiz ve ölen kişiyle aralarındaki güven ilişkisinden tapusunu alamamış, bu nedenle en sonunda bu denli mağduriyet içine düşen müvekkil, hangi hukuki yola başvurmalı?
saygılar...