Mesajı Okuyun
Old 28-12-2011, 09:17   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BALDIRAN
Merhabalar. Katkıda bulunacak ve düşüncelerini bildirecek arkadaşlara çok teşekkürler. Sorum şöyle. A ilinde bir hastanade, ,2005 yılında kanımıza göre tıbbi hata sonucu baba hayatını kaybediyor. eşi ve çocukları B ilinde yaşıyor. Müdahale eden 3 tıp mensubunun her birinin ikameti şu anda ayrı illerde.
Dava bizim büroya 2011 yılında geldi ve B ilinde (eşin yaşadığı ilde) dava açtık. Dava, 25.09.2011 de (1086 sayılı kanun zamanında)açıldı. Dilekçe davalılara 10.10.2011 de (6100 sayılı kanun zamanında) tebliğ oldu. Yetki ve zamanaşımı hatta husumet itirazı var. 6100 sayılı HMK.nun 16. maddesi gereği Haksız fiilden zarar gören,kendi ikameti mahkemesinde bu davayı açabiliyor. Bu hükme dayanarak, yada başka bir şekilde yetki itirazını aşabilirmiyiz. Yetki itirazının yapıldığı, dava dilekçesinin tebliğ olduğu 10.10.2011 tarihinde 6100 sayılı yasanın yürürlükte olması işimize yararmı.Teşekkürler.

Zaman bakımından uygulanma

MADDE 448- (1) Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.

Bana göre, her dava açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine tabidir. Dava açılmakla "yetki işi" tamamlanmış iş olur ve yetki konusunda 1086 sayılı HUMK uygulanır. 6100 sayılı HMK'nın geçici maddesi yargı yolu ve göreve ilişkin konularda beni karıştırma demiş ama yetki konusunda böyle bir ayrım yapmamış. O halde yetki konusunda davanızın açıldığı tarihteki yetkiye dair HUMK geçerlidir.