Mesajı Okuyun
Old 20-02-2005, 14:10   #4
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım saat 20 den sonra nöbetçi hakim ve savcı bulamadığını
belirtmiş. Siz yine şanlısınız ben ve istanbulda bir çok meslektaşım saat 17 den
sonra bulamıyoruz.

Bununla beraber bir olayı paylaşmak istiyorum. Geçen hafta Şişli 1.İcra Ceza
Hakimliğimde duruşmam vardı. Sıra beklerken (duruşma saat 10' da olmasına rağmen
saat 11.30 hala sıra bekliyorum), benden önce bir dosyada, davaı vekili olarak
elinde yetki belgesi olan bir stajyer avukat durşmaya katıldı daha doğrusu
katılmaya çalıştı. Hakim Bey, ben stajyer avukatları almıyorum diyerek mesleğin
başlangıcında olan arkadaşımızın talebini reddetti. Stajyer Avukat, efendim
Avukatlık Kanaununun verdiği hak var ben duruşmaya girebilirim diye ısrar
ettiysede dinletemedi, Hakim Bey (kanun koyucu edasıyla -ben almıyorum arkadaş
ben stajyer avukatu duruşmalara almıyorum),arkadaş daha sonra o halde bunu zapta
geçelim dedi veya baroya yazı yazın dedi, ancak nafile , hakim bey duruşma zaptı
bile açmadı, hatta ben ne baroya yazacağım baro bana yazsın diyerek arkadaşa
terket duruşma salonunu seninle uğraşamam dedi ,sonunda da mübaşire emir vererek
arkadaşımızı salondan çıkarttı.

Avukatlık Kanununun ilgili hükmü hakimlere bu konuda seçme hakkı vermemesine,
maddenin yoruma dahi gerektirmeyecek açıklıkta olmasına rağmen Stajyer Avukat
arkadaşımızın duruşma salonunda aşağılanmsı, hakarete uğraması ve salondan
atılmasını engelleyemedi. Çünkü, kürsüde, belki Avukatlık Kanunu bir kez dahi
açıp okumamış, avukatlık mesleğine zerre kadar değer vermeyen, yasama
-yürütme-yargı erkelerinin hepsinin kendisinde toplandığını düşünen bir adalet
dağıtıcısı! vardı. Ben ilk defa böyle bir olayla karşılaştığım için, hiç bir şey
yapmadım daha doğrusu o anda sanki aklım durmuştu. Ancak, o salonda ve koridorda
bu olaya şahit olan yıllardır mesleğin içinde olan üstadlarımızda vardı. Hiç
birimizn aklına o anda bir tutanak düzenleyip ilgili yerlere bildirmek gelmedi.
Çünkü, biz avukatlar sanırım birlikte hareket edebilen, meslektaşlarının hakkını
en az savunan bir mesleğin erbabıyız.

Bir kaç yıl sonra, bu hakimin mesleğinden emekli olduktan sonra baroya
kaydolarak aramıza katılacak olması sanırım, durumun en vahim tarafı.


hamit