Mesajı Okuyun
Old 17-02-2007, 11:22   #4
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/2445
Karar: 2002/3993
Karar Tarihi: 13.05.2002

ÖZET: Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirlerarası ticari satımlarda ayıp ihbarının TTK.nun 20/3. maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Mahkemece bu yön düşünülmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulünde isabet görülmemiştir.

(6762 s. TTK m. 20/3)

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine (...) gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 24.03.1997-19.08.1997 tarihleri arasında 13 adet fatura ile 3.724.892.882.-TL. bedelli mal alıp bedelini ödediğini, alınan reflektörlü şeritlerin Sweatshirtlere dikilip Almanya'ya ihraç edildiğini, malların yıkanması sırasında şeritlere dayalı meydana gelen bozulmalar nedeniyle Almanya'daki firmaya 104.697.-DM ceza ödendiğini, müvekkilinin zararı öğrendiği 10.11.1997 tarihinden bu yana çeşitli kereler davalıyı uyardığı ve ihtar çektiği halde zararın giderilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak şartıyla 80.000.DM. zararın tarafından karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacıya en son 19.08.1997 tarihinde mal teslim edildiğini, malların ayıpsız ve sağlam olduğunu, ilk teslimden yaklaşık bir yıl sonra yapılan ayıp ihbarının dinlenemeyeceğini, davacıya teslim edilen malzemenin sağlam ve ayıpsız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının yurtdışındaki alıcı firmanın ayıp ihbarı üzerine durumu derhal davalıya bildirdiğini, tanık anlatımları ve ibraz edilen belgelerden anlaşıldığı gerekçesiyle 3.385.200.000.-TL.'nin tahsiline manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan alıp yurtdışına ihraç ettiği malların ayıplı olduğunu ileri sürerek uğradığı zararın tazminini istemiştir. Mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Satılan maldaki ayıpların ihbarı herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının kanıtlanması şekle tabidir. Tacirlerarası ticari satımlarda ayıp ihbarının TTK.nun 20/3. maddede öngörülen şekilde yapıldığı kanıtlanmalıdır. Mahkemece bu yön düşünülmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulünde isabet görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine 13.05.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.