Mesajı Okuyun
Old 25-03-2009, 16:37   #3
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı,

Sizin veya eşinizin yerleşim yerinde ya da davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturulan yer aile mahkemesinde boşanma davası açabilirsiniz.

Bu davada eşinizle, küçük yaşta, ailenizin isteği ile zorla evlendirildiğinizi, evliliğiniz boyunca yaşadığınızı sıkıntıları, eşinizin alkol bağımlılığını, şiddete uğradığınızı, evliliğinizin özellikle son yıllarda çekilmez bir hal aldığını, sizin ve çocuklarınızın psikolojisinin bozulduğunu, evdeki huzursuzluğun çocukların okul hayatını etkilediğini mutlaka belirtmelisiniz.

Belirttiğiniz bu olaylara dair tüm delillerinizi, varsa şiddete dair doktor raporunu mahkemeye sunmalı ve tanıklarınızı da bildirmelisiniz. Bu olaylara şahit olan herkes, komşular, yakın aile bireyleri dahi tanık olarak dinlenebilir.

Eşiniz boşanmak istemese bile; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve eşinizin daha fazla kusurlu olduğu ortaya çıktığı anda hakim boşanma kararı verebilecektir.

Boşanmanız mutlaka çocuklarınızdan vazgeçmeniz anlamına da gelmez. Mahkemece çocukların yüksek menfaati gözönünde bulundurulacak ve anne/babadan hangisinin yanında kalmaları onlar için daha iyi olacak ise çocukların velayeti ona verilecektir. Çocukların yaşlarını belirtmemişsiniz ancak özellikle küçük yaşlardaki çocuklar, anne bakım ve sevgisine ihtiyacı nedeniyle anneye verilmektedir. Saydığınız tüm etkenler özellikle eşinizin alkol ve şiddet eğilimi, çocukların velayetinin size verilmesi ihtimalini kuvvetlendirir gözükse de intihara teşebbüs etmeniz de sizin açınızdan bir soru işareti oluşturabilir. Çocuk hangi ebeveyne verilirse verilsin, diğeri için şahsi münasebet tesis edilecek yani belli günlerde görüşmelerine karar verilecektir.

Her ne kadar talep etmeyeceğinizi belirtmiş iseniz de hatırlatmakta fayda vardır. Dava müddetince kendiniz ve çocuklarınız için tedbir ve dava sonundan itibaren de iştirak ve yoksulluk nafakası talep etme hakkınız vardır. Yine maddi ve manevi tazminat talep hakkınız mevcuttur.

Halen şiddete uğrama ihtimaliniz varsa henüz boşanma davasını açmadan dahi 4320 Sayılı Ailenin Korunması Kanunu'na istinaden savcılık veya bulunduğunuz yerdeki aile mahkemesinden koruma kararı talep edebilirsiniz.

Boşanma davası açmanız halinde ise bu davanın içinde aile mahkemesinden koruma kararı vermesini talep edebilirsiniz.

Bu halde şu hakları elde etmiş olacaksınız:

Alıntı:
Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,
c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,
ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,
d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.

Aile konutunun diğer aile bireylerine özgülenerek şiddet uygulayanın uzaklaştırılmasına hakim karar verebilir. Hakim kararına uymayan eş, 3 aydan 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Herhalükarda bir avukattan profesyonel hizmet almanız menfaatinizedir. Eğer mali durumunuz yeterli değil ise; bulunduğunuz il barosu adli yardım bürosuna başvurarak; size, ücreti adli yardım bürosunca karşılanacak bir avukat atanmasını sağlayabilirsiniz.


Kolaylıklar dilerim.