Mesajı Okuyun
Old 13-06-2018, 11:19   #4
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Bu arada konu ile alakalı bir yargıtay kararını incelemelerinize sunuyorum. Zira, benim de amacım derneklerinin birbirinin devamı olduğundan mütevellit tapuda yazan ismi düzeltmek.

T.C. YARGITAY

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/551
Karar: 2004/1168
Karar Tarihi: 26.02.2004


ÖZET : İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer verilmeyecek şekilde saptanmalıdır. Mahkemece yapılacak iş ilgili mercilerden derneğin kuruluşuna ve siciline ilişkin dosyaların getirtilerek, dosya içerisindeki yazışmalarla da karşılaştırılmak suretiyle ilk kurulan derneğin devamı olup olmadığı hususunun tespitini sağlamaktır. Gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi doğru değildir.

(1086 S. K. m. 13)

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.12.2002 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.8.2003günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.

Taşınmazların, kadastro tespiti yada tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik yada hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer verilmeyecek şekilde saptanmalıdır.

Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve gerektiği hallerde vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.

Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;

Davacı, dava dilekçesinde dava konusu taşımazın dernekleri adına "Erdemli Hayır İşleri Yapma ve Devam Ettirme Cemiyeti" adına kayıtlı olduğunu ancak derneklerinin adının sonradan çıkan 1630 ve 2908 sayılı Dernekler Yasası Hükümleri gereğince intibak işlemleri yaptırılarak" Erdemli Hayır İşleri Yaptırıma ve Yaşatma Derneği" olarak değiştiğini bu nedenle tapu kaydının malik hanesinde gerekli düzeltmenin yapılmasını istemiştir.

Dosya içerisinde bulunan Mersin Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'nün 3.7.2003 tarihli 41974 sayılı yazılarında derneğin daha önce acze düşmesinden dolayı feshedildiği, Erdemli Hayırlı İşler Yapma ve Yaptırıma Derneği olarak yeniden kurulduğu ve faaliyetine devam ettiği bildirildiğinden mahkemece bu yazıya istinaden davacı derneğin yeni bir dernek olup düzeltilmesi istenen tapu kaydının maliki Cemiyet ile bir ilgisi olmadığı bu nedenle dava açma sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü temyize getirmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere göre Erdemli Emniyet Komiserliğinin 7.10.1967 tarihli yazısı ile derneğin acze düştüğü bu nedenle feshi gerektiği Valiliğe bildirilmiş ise de; daha sonra 21.12.1967 tarihli yazı ile dernek yetkilileri ile yapılan görüşme soncunda, yanlış anlaşılma olduğu, halen faaliyette olduğu anlaşılan. derneğin feshi işleminin nazara alınmaması istenmiş, Valilikçe de durum İçişleri Bakanlığı'na bildirilmiştir. Dava konusu taşınmaz da daha sonraki bir tarih olan 17.12.1969 tarihinde davacı dernek tarafından ilk ismi ile tapudan satın alınarak adına tescil edilmiştir.

Davacı derneğin sonradan yürürlüğe giren 1630 sayılı Dernekler Kanunu ile 2908 sayılı Yasalar gereğince intibak işlemlerinin yapıldığına dair Emniyet Amirliği ile Valilik ve İçişleri Bakanlığı arasında yazışmalar yapıldığı anlaşılmış; mahkemece, davacı derneğin ilk kurulan derneğin devamı olup olmadığı hususunda gerekli araştırına ve inceleme yapılmaksızın sadece dosya içerisindeki il Emniyet Müdürlüğü yazısına itibar edilerek davanın reddine karara verildiği görülmüştür.

Mahkemece yapılacak iş ilgili mercilerden derneğin kuruluşuna ve siciline ilişkin dosyaların getirtilerek, dosya içerisindeki yazışmalarla da karşılaştırılmak suretiyle ilk kurulan derneğin devamı olup olmadığı hususunun tespitini sağlamaktır. Bu itibarla; gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.2.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı