Mesajı Okuyun
Old 22-11-2006, 01:17   #20
nejan

 
Varsayılan

Sayın Can kardeşim,
"Kesinleşen karar ilgiliye tebliğ ediliyor. Kesinleşmiş kararı alan kişi kararı okuyor ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kendisine yüklenmiş bir borç olduğunu açıkça görüyor. Ne var bunda? Şu var. Para borçları götürülecek borç niteliğindedir. Söz konusu borç para borcudur. Ayrıca bir tebligata veya başvuruya gerek yoktur. Borçlunun, alacaklının ikametgahında ödeme yapma yoluna gitmesi gerekir. Böylesi bir harekette bulunmamakla kesinleşen ilamdan doğan para borcunun takibe konulmasına sebebiyet veren borçlu aleyhine ikinci bir nisbi veya maktu ücret takdirinde mevcut düzenlemelere aykırı bir durum olmadığı gibi "vekalet ücretinin vekalet ücreti olmaz" şeklinde düşünmeyi gerektirecek, hakkaniyete aykırı bir durum da yoktur. Zira muaccel olmuş, götürülecek borcu götürmeyerek takibe sebebiyet veren borçludur."

Demektesin (mesajdan alıntı nasıl yapılıyor bilmiyorum!)

Şu yargıtay kararına bir bakalım.

HD3 2004/11624 E.
Dava dilekçesinde 179.568.750 lira faiz alacağının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davada, davacı kurumca davalı aleyhine İstanbul Vergi Mahkemelerinde açılan davalar sonucu hükmolunan avukatlık ücreti alacaklarının faizsiz ödendiğini, oysa ki kararların ittihaz tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için, faiz hesaplanması gerektiği iddia olunarak, hesaplanan faiz miktarı 179.568.750 TL''''nin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

BK.nun 101. maddesine göre, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı taraf, 28 Mart 2003 tarihli yazı ile alacağını talep etmiş olmasına göre; yazıda belirtilen sürenin bitiminden itibaren, talep edilen vekalet ücreti alacağına, faiz tahakkuk ettirilebilir.

Mahkemece, yanılgılı değerlendirme sonucu, vekalet ücreti alacağına karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kaynak=Corpus