Mesajı Okuyun
Old 17-06-2008, 15:18   #7
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. Danistay
13.Dairesi
Esas: 2007/2678
Karar: 2007/6441
Karar Tarihi: 26.10.2007
ÖZET: Davacının hisse senetlerinin borsa kaydından çıkartıldığı 31.01.2001 tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açması ya da davalı idareye başvurması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
(2577 S. K. m. 7, 11, 12)
İstemin Özeti: Ankara 12. İdare Mahkemesi'nin 26.05.2006 tarih ve E: 2006/1120, K: 2006/1001 sayılı kararının; Demirbank T.A.Ş.'nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrası uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmesine ilişkin 06.12.2000 gün ve 123 sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki Danıştay Onuncu Dairesinin 03.06.2003 günlü ve E:2002/4529, K:2003/2145 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 18.12.2003 tarih ve E:2003/782, K:2003/960 sayılı kararıyla, 06.12.2000 gün ve 123 sayılı kararın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine Onuncu Dairenin 05.11.2004 tarih ve E:2004/8038 K:2004/7170 sayılı kararı ile 06.12.2000 tarih ve 123 sayılı kararın iptali üzerine davacının 16.02.2005 ve 01.08.2005 tarihli dilekçelerle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna hisse senetlerinin iadesi ya da bedelinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi sonucu açılan davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. ve 12. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi durumunda davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine açılan davanın süresinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi Şehnaz Gençay Karabulut'un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler temyizen incelenen kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Gülen Aydınoğlu'nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; davacının Demirbank T.A.Ş.'nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (Fon) devrine ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 06.12.2000 tarih ve 123 sayılı kararının Danıştay Onuncu Dairesi'nin 05.11.2004 tarih ve E:2004/8038, K: 2004/7170 sayılı kararıyla iptal edilmesi üzerine, davacının sahip olduğu Demirbank T.A.Ş. hisse senetleri nedeniyle uğradığı zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde dava açma süresinin altmış gün olduğu ve bu sürenin idarî uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kuralına yer verildiği, 11. maddesinde; ilgililer tarafından idarî dava açılmadan önce, idarî işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idarî dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, 60 gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvuru tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı, 12. maddesinde de; ilgililerin haklarını ihlâl eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay'a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya Kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabileceklerinin, bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğunun hükme bağlandığı, uyuşmazlık konusu olayda, Demirbank T.A.Ş.'nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin Fon'a devrine ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 06.12.2000 tarih ve 123 sayılı kararına karşı açılan davanın Danıştay Onuncu Dairesi'nin 03.06.2003 tarih ve E:2002/4599, K: 2003/2145 sayılı kararıyla reddedildiği, anılan kararın İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 18.12.2003 tarih ve E:2003/782, K: 2003/960 sayılı kararı ile bozulması üzerine Danıştay Onuncu Dairesi'nin 05.11.2004 tarih ve E:2004/8038, K: 2004/7170 sayılı kararıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun anılan kararının iptaline karar verildiği, bu kararın temyiz isteminin Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 14.04.2005 tarih ve E:2005/202, K: 2005/276 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin ise, 15.12.2005 tarih ve E:2005/1921, K: 2005/2813 sayılı kararı ile reddedilmesi nedeniyle davacının sahibi olduğu Demirbank T.A.Ş. hisse senetlerinden dolayı uğramış olduğu zararın ödenmesi istemiyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na 16.02.2005 ve 02.08.2005 tarihlerinde yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine, anılan zararın tazmini istemiyle 18.04.2006 tarihinde kayda giren dilekçe ile bakılan davayı açtığı, bu durumda, zararın ödenmesi istemiyle 16.02.2005 ve 02.08.2005 tarihlerinde yapılan başvurulara 60 gün içinde yanıt verilmemesi nedeniyle takip eden 60 gün içinde dava açılması gerekirken, anılan süreler geçirildikten sonra 18.04.2006 tarihinde kayda giren dilekçe ile açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 31.01.2001 tarihinde İMKB tarafından Demirbank T.A.Ş. hisse senetlerinin borsa kaydından çıkartılarak tahtanın kapatıldığı ve davacının bu hususu aynı tarihte öğrendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının hisse senetlerinin borsa kaydından çıkartıldığı 31.01.2001 tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açması ya da davalı idareye başvurması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu Ankara 12. İdare Mahkemesi'nin 26.05.2006 tarih ve E:2006/1120, K:2006/1001 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle onanmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 26.10.2007 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Mahkeme kararının aynen onanması gerektiği oyu ile kararın gerekçesine katılmıyoruz. (¤¤)