Mesajı Okuyun
Old 13-09-2021, 12:15   #5
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Meslektaşım, boşanma davasında kusur, hem boşanma hem de tazminat, nafaka ve velayet taleplerini, yani boşanmanın eklerini etkiler. Salt kusur oranı için istinaf başvurusunda bulunulamaz. İstinaf başvurusu, boşanma ya da boşanmanın ekleri ile ilgili karara(hepsine birden ya da ayrı ayrı) karşı yapılabilir. Örneğin, "boşanma kararı yanlıştır, kusur karşı yandadır, onun davası reddedilmeli, benim davam kabul edilmelidir, dava reddedilmelidir çünkü benim kusurum yok ve evlilik devam edebilir", ya da "Maddi tazminata ilişkin karar yanlıştır, fahiştir, azdır, hiç olmamalıdır çünkü kusurlu taraf karşı yandır".

Sizin olayınızda istinaf talep özeti şöyle olmalı: "Tazminat ve nafakaya ilişkin kararının kaldırılması".

Gerekçesi ise: "Belirlenen kusur oranı hatalıdır. Müvekkil daha az kusurludur. Dolayısıyla tazminat ödemesi gereken karşı yandır. Ya da eşit kusur vardır. Tazminata hükmedilmesi hatalıdır. Kusuru daha fazla olduğu için karşı yan lehine nafakaya hükmedilemez."

Eğer boşanma ile ilgili kısım için kusura itiraz edilirse, boşanma kararına da itiraz edilmiş olur. Örnek: "Ağır kusurlu olan yan gerçekte karşı yandır. Karar hatalıdır.", denirse, karşı yanın kabul edilen boşanma talebine itiraz edilmiş olunur. Dolayısıyla boşanma kararı kesinleşmez.

Feragat dilekçesi malumunuz tamamen ayrı bir konu. Feragat halinde dava feragat nedeniyle reddedilir.

Sizin olayınızda şu yapılmalıdır:

1- Karşı yan lehine verilen karşı vekalet ücreti sorun değilse, sadece tazminat ve nafaka için istinaf başvurusunda bulunulmalı. Karşı taraf da boşanma kararını istinaf etmezse boşanma kararı kesinleşir. BAM, kusur oranını tazminat ve nafaka için inceler. İstinaf başvuru süresinin geçmesinden sonra boşanma kararının kesinleştirilmesi ilk derece mahkemesinden talep edilir. Bu durumda tazminat ve yoksulluk nafakası için icra takibi yapılabilecektir.

2- İcra takibine uğramamak için boşanma kararına karşı da istinaf başvurusu yapılır. Burada kusur oranı, boşanma için de incelenir.

Şu da var tabii, Anayasa Mahkemesi bir kararında, şartları oluştuğunda kararların kendiliğinden kesinleşeceğini, mahkemece kesinleşme şerhi verilmesinin zorunlu olmadığını belirtmekte.