Mesajı Okuyun
Old 23-04-2007, 19:18   #3
avturker

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/13515
K. 2003/1964
T. 27.2.2003
• ALACAK DAVASI ( Davacının Satış Vaadi Sözleşmesiyle Sattığı Taşınmazına Ait Satım Bedellerini Alamaması Üzerine Açmış Olduğu Alacak Davası Olması )
• VAKIALARIN İSPATI ( Mahkemenin Hangi Vakıaların İspatı İçin Delil Gösterileceğini ve Gösterilen Delillerin Neler Olduğunu Tespit Etmesinin Gerekmesi )
• MEHİL ( Delil İbrazı İçin Verilen Sürenin İstenilen Delillerin İbrazını Temine Uygun ve Elverişli Bir Süre Olmasının Gerekmesi )
• DELİL ( Mahkemece Hangi Delillerin İbraz Edileceği Açıklanmadan Soyut Bir İfadeyle Delillerin Bildirilmesini İstemesinin Hukuka Aykırı Olması )
1086/m.217
ÖZET : HUMK. 217 ve devamı maddeleri gereğince, mahkemenin hangi vakıaların ispat için delil gösterileceğini ve gösterilen delillerin neler olduğunu tespit ettikten sonra, taraflardan delilerini göstermelerini istemesi gerekir. Mahkemece, hangi delillerin ibraz edileceği açıklanmadan, soyut bir ifadeyle delilerin bildirilmesi istenmiştir. Bununla birlikte, verilen süreninde, istenilen delillerin ibrazını temine uygun, elverişli bir süre olması da gerekir. Yerel mahkemece, bu yön üzerinde durulmadığı gibi davalı karşı davacı tarafından ibraz edilen diğer deliler yönünden bir araştırma yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. o halde mahkemece yapılacak iş; hangi vakıaların ispatı için delil gösterileceğini ve gösterilecek delillerin neler olduğunu tespit ettikten sonra, davalı karşı davacıya bu konuda delilerini ibrazı için uygun bir mehil vermesi, davacı-karşı davalının karşı delileri toplanıp, deliller değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Turan K. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, 13.10.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti kendisine ait taşınmazın davalılara satışını vaad ettiğini, 610.000 DM satış bedelinin 30.000 Dm.ni vadesinden sonra ödediklerini, 30.9.2000 tarihinde ödenmesi gereken 190.000. DM ise keşide edilen ihtarnameye rağmen ödemediklerini ileri sürerek 13.10.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshine, tapu kaydındaki şerhin de terkinine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemiş, davalı Turan K., bu dava ile birleştirilen davasında satışı vaad edilen taşınmazın harabe olarak teslim alındığını, otelin 1999 yaz sezonunda açılabilir hale getirilebilmesi için 150.000.000.0000 Tl.nı aşan masraf yaptığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 50.000.000.000 Tl.nın yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınmasını istemiştir.

Mahkemece, 13.10.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshine satış vaadi şerhinin terkinine, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı karşı davacı Turan Kubat tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davalı karşı davacı birleşen davasında; satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaza, faydalı ve zaruri masraflar yaptığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 50.000.000.000 Tl.nın yasal faizi ile birlikte tazminini istemiştir. Birleşen davanın davacısı, gerek açtığı davada, gerekse bu dava süresinde, bir takım delillerini bildirmiştir. Mahkemece, 29.5.2002 günlü oturumda, davalıya delillerini bildirmek üzere 10 günlük kesin süre verilmiştir. Karşı davacı, bu süre içerisinde delillerini bildirememiş, yeniden ek süre istemiştir. Yerel mahkemece, karşı davacı kesin sürede delillerini ibraz edemediğinden, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. HUMK. 217 ve devamı maddeleri gereğince, mahkemenin hangi vakıaların ispat için delil gösterileceğini ve gösterilen delilerin neler olduğunu tespit ettikten sonra, taraflardan delilerini göstermelerini istemesi gerekir. Mahkemece, hangi delillerin ibraz edileceği açıklanmadan, soyut bir ifadeyle delilerin bildirilmesi istenmiştir. Bununla birlikte, verilen süreninde, istenilen delillerin ibrazını temine uygun, elverişli bir süre olması da gerekir. Yerel mahkemece, bu yön üzerinde durulmadığı gibi davalı karşı davacı tarafından ibraz edilen diğer deliler yönünden bir araştırma yapılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. o halde mahkemece yapılacak iş; hangi vakıaların ispatı için delil gösterileceğini ve gösterilecek delillerin neler olduğunu tespit ettikten sonra, davalı karşı davacıya bu konuda delilerini ibrazı için uygun bir mehil vermesi, davacı-karşı davalının karşı delileri toplanıp, deliller değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece usul hükümlerini gözardı edilerek birleşen davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın 2. bentte açıklanan nedenle davalı karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.