Mesajı Okuyun
Old 02-05-2008, 16:36   #10
BaharB

 
Varsayılan

Sayın sinequanon;
Ortada bir yanlış varsa da bunu düzeltmek haddime düşmez.
Ancak;
Alıntı:
bu gibi hallerde temerrüde düşürmeden alacağı tahsil etmek mümkün olsaydı kanunkoyucunun temerrüde düşürme şartlarını özel olarak düzenlemesinin bir anlamı kalmazdı
Vadesi / ödeme günü geldiği, muaccel olduğu halde, temerrüt sorumluluğu doğmadığı için dava (veya icra) yoluyla talep edilemeyen, sizin deyişinizle temerrüde düşürmeden alacağı tahsil etmenin mümkün olmadığı alacaklara örnek gösterirmisiniz?
Alıntı:
"İmzaya itiraz dışındaki tüm itirazlar borca itiraz sayılır."cümlesi Prof. Dr.Baki Kuru,Prof. Dr. Ramazan Arslan ve Prof. Dr. Ejder Yılmaz'ın kitabından alıntıladığım ve okulda öğrendiğim bir bilgidir.
Birçokları gibi benim içinde öyledir ki, hukuk usulü ve icra hukuku konusunda ne biliyorsam tamamı Baki Kuru'dandır. Sevgi ve hürmetimiz sonsuzdur. Ancak, örneğin yetki itirazının borçla ne ilgisi vardır ki borca itiraz olarak kabul edilir. Aksine imzaya itiraz borçla daha alakalıdır. Somut olayda da devletin yaptığı iş karşılığında aldığı bir ücret olan "tahsil harcı" na yönelik bir itirazın borçla yine bir ilgisi olmadığını düşünüyorum. Daha da doğrusu itiraz dahi olmadığını düşünüyorum. Aksi halde bu itirazın iptalini hazinenin istemesi gerekir.
Saygılarımla.