Mesajı Okuyun
Old 17-01-2005, 02:45   #1
Gemici

 
Varsayılan Tarihin Yargıladığı Yargılıyanlar

'Saat 5.45 den beri ateşlerine karşılık veriyoruz'. Reichstag önünde söylenen Hitlerin bu cümlesi ikinci dünya savaşının başlangıcını belirtir. Savaşın başlamasına sebep olarak gösterilen üç ölü SS askeri aslında Naziler tarafından SS Ünıforması giydirilmiş olan toplama kampındaki üç Polonyalıdır.

İktidar hırsı ile dolu hemcinslerimizin milyonlarca insanı aptal yerine koyan bu türden yalanlarınının hukuka yansımasını Sayın Adil Giray Çelik TARİHİN YARGILADIĞI DAVALAR adlı kitabında akıcı bir üslupla belirtmiş. Adil Giray Çelik ve Kitapları konusunda ileride bir şeyler yazmayı düşünüyorum.

Alman ZDF(ikinci televizyon kanalı) programında bu akşam izlediğim bir program Tarihin Yargıladığı Davalar'ın Ortaçağdaki bir örneğini sergilemesi bakımından ilgimi çekti.

Programın konusu Ortaçağda var olan ve Haçlı Seferlerinde büyük bir rol oynayan TEMPELRİTTER tarikatı. Tempelritter kelimesini türkçeye TAPINAK ŞÖVALYELERİ olarak çevirebiliriz. Bu ismi Hazreti Süleymanın Küdüsteki Tapınağından almışlar.

Tapınak şövalyeleri ilk zamanlar Kudüse Hacca gidenleri korumak görevini üstlenmış ve Ortaçağ Avrupasının her ülkesinde varlık gösteren bir tarikat. Kudüsü Müslümanlardan almayı kendine görev edinen bu tarikat zamanla hem askeri açıdan hemde maddi bakımdan çok güçlenmiş. Kendilerine ait limanları, tersaneleri ve donanmaları var. Haçlı seferlerine katılan kral ve prenslerin çoğu da bu tarikat mensubu.

Tapınak Şövalyeleri Müslümanlara yenilip Kudüsü terkederken Fransada Kral IV. Philipp hüküm sürüyor. Tarikata girmek istiyen Philipp'in bu isteğini şövalyeler red ediyor. Papa ile Kral arasında'da bir çekişme var. Kral hukukçu olan danışmanı Nogarat vasıtası ile papa VIII. Bonıfaz'ı göz altına alıyor ve öldürtüyor. Nogarat Tapınak Şövalyelerine kin besleyen birisi, babasını şövalyeler dinsizlikle itham edip enkizisona göndermiş. Bonifaz'ın yerine geçen Papa V. Clemens Fransız. Papa V. Clemens Kral Philipp'ten çekiniyor.

Philipp hem çekemediği ve kin güttüğü, hem de servetine konmak istediği Şövalye Tarikatını ortadan kaldırmayı planlıyor. Bunu başarmak içinde tarikat hakkında dinsiz, Hazreti İsayı inkar ediyor, cinsi sapık, mala çok düşkün gibi söylentiler ve dedikodular ortaya atıyor.

Önceden iyi planlanmış gizli bir aksiyonla bütün şövalyeler aynı günde yakalanıyor ve enkizisyon karşısına çıkarılıyor. Tarihçileri en fazla ilgilendiren soru, çok iyi organize edilmiş, savaşmayı çok iyi bilen şövalyelerin neden bir direniş göstermedikleri. Papaya bağlı bir tarikat olan Tapınak Şövalyelerinin mahkemesi kralın adamları tarafından sürdürülüyor.

Enkizisyon'da başta Tarikatın Piri Jaques de Molay olmak üzere çoğu şövalye kendilerine isnat edilen suçları kabul ediyor. Suçlarını kabul edenlerden çoğu sonradan bu itirafları işkence altında yaptıklarını belirtiyor. İşkenceye uğradım o yüzden suçlamaları kabul ettim diyenler, bu arada Tarikatın Piri yakılarak öldürülüyor. İşkence altında işlemedikleri bir suçu işlediklerini itiraf eden diğerleri, pişmanlık duydukları gerekçesi ile ölümden kurtuluyor.

Papa tarafından resmen kapatılan Tarikatın malları devlete kalıyor.

Böylece Haçlı Seferlerine damgasını vurmuş olan bir tarikat ortadan kaldırılmış oluyor.

Sonuç: İtalyan bir Kadın Tarihçinin ortaya çıkardığı Papa V. Clemens'in bir mektubu, papa'nın tarikatın suçsuzluğundan emin olduğunu ve buna rağmen koltuğunu kurtarmak için sesini çıkarmadığını belgeliyor.

Bu ve Sayın Adil Giray Çelik'in sunduğu diğer örnekler insanın aklına ister istemez şu soruyu getiriyor: Hukuk ve adalet adına yapılanların ne kadarı gerçekten hukuka ve adalete uygun? Ne kadarında aptal yerine konduk?

Saygılarımla