Ben kıskançlığın salt sevgiden kaynaklandığını sanmıyorum.Mesela insanlar birbirlerini tanımadan da sevebiliyorlar.Ancak aidiyet duygusu yerleştikçe kıskançlık artar.Benimseme,sahiplenme gibi durumlar başlar.Karşı tarafın da aynı şekilde bağlanmasını isterler..Tek olmak tek ve özel kalmak elbette ki her insanın istediği bir şeydir.Ancak bunu sadece sevgiden gelen bir şeymiş gibi göstermemek lazım,Sevebilirsin,Ama egonu da tatmin etmek istersin...Bu da bencilliğimizden kaynaklanıyor...İsimlerde iyelik ekini kullanmak çok da mühim değil,önemli olan kişinin kendini karşısındakine ait hissetmesidir.İstediğin kadar kıskan,yasaklar koy,kısıtla...Bir gün elbet başkasına gidecektir...İnsanların kaybetme korkularından da kaynaklı olabilir bu kıskançlıklar...(ikili ilişkileri kastediyorum,kadın-erkek arasındaki ilişki..)Bunları beyinde bitirmek gerekir,duygularına laf geçiremeyenler ise karşısındakinin yüreğinde bir şeyleri bitirmeye başlar...Kadınlar neden kıskanç,Çünkü kadın da bir insanİnsanların çoğunda kıskançlık var.Kadınlar daha çok kıskanç deyip genelleme yapmamak lazım,ancak bu ülkede kadınlar elden kayıp gitmesin diye bu zamana kadar erkeklerinin her isteğini gerçekleştirmeye alışmış ve çoğu kez kaybetmeye mahkum kılınmış..sanırım bu yüzden daha tedirginler bu konularda..deneyimlerden,ya da başkalarının edindikleri tecrübelerden..insanların istekleri değişkendir,bu yüzden tam manasıyla karşılamak mümkün değildir.Bir korku yerleşmiştir artık benliklere,kaybetme korkusuyla kıskançlık başlar..Ben böyle düşünüyorum..Ve bu korku kaybettirir aslında...