Mesajı Okuyun
Old 04-07-2019, 11:20   #20
synagore

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlar,

Konuya ilişkin kaza tespit tutanağının idari bir işlem olmadığı ve itiraz mercinin sulh ceza hakimliği olduğuna ilişkin 2016 tarihli Uyuşmazlık Mahkemesi kararını dikkate almanızı öneririm.

Kolaylıklar dilerim,


T.C.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
HUKUK BÖLÜMÜ
ESAS NO : 2016 / 338
KARAR NO : 2016 / 388
KARAR TR : 26.9.2016
ÖZET : Maddi hasarlı trafik kazası sonucu düzenlenen trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.









K A R A R

Davacı : B.A.Ö.
Vekili : Av. Ç.D.
Davalı : - Mersin Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü(Adli Yargıda)
- Mersin Valiliği(idari Yargıda)

O L A Y : Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin 19/08/2014 günü saat 00:35 sıralarında babasına ait 33 DF 505 plaka sayılı araç ile seyir halindeyken, İsmet İnönü Bulvarı ile Kuyuluk Caddesinin kesiştiği yeni açılan yol ışıklı kavşakta, sürücüsü S.Ş.(D.) olan 33 R 5699 plaka sayılı araç ile çarpıştığını ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini; müvekkilinin kazanın her aşamasında orada olmasına rağmen, trafik kazası tespit raporunda müvekkilinin firar olarak gösterildiğini, buna itiraz etmesine rağmen raporun bu şekilde düzenlendiğini; raporun gerçeği yansıtmadığını, kazayı yapanın kendisi olduğunu ısrarla ikrar etmesine rağmen, polis memurunun, kaza esnasında orada olmayan kişilerin beyanlarından yola çıkarak raporu düzenlediğini; görgü tanıklarının da müvekkilini doğrulayacağını ifade ederek; açılacak tazminat davasına esas olmak üzere tanıklarının da dinlenerek 19/08/2014 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali ile yeniden düzenlenmesine karar verilmesi istemiyle 25.8.2014 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.
MERSİN 1.SULH CEZA HAKİMLİĞİ: 1.9.2014 gün ve Değ.İş No: 2014/764 sayı ile, kaza tespit tutanağı fotokopisinin incelenmesinden; tutanağı tanzim edenlerin polis memurları olduğunun anlaşıldığı; trafik kazası sonrası talep üzerine ya da görevleri gereği olay yerine giden polis memurlarının trafik kazasının nasıl olduğuna ilişkin tespit tutanağı düzenlemesinin idari işlem niteliğinde olduğu, bunun sonucunda kazaya karışan taraflara verilmiş, bir idari para cezası bulunmadığı, buna göre idari görev gereği düzenlenen ve idari görev gereği yapılan tespit sonuçlarına itiraz etmenin idari yargının görev alanına giren bir idari görev niteliğinde bulunduğu; ayrıca 5326 Sayılı Kanunun 27/8 maddesi uyarınca, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararlarının da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebi ile birlikte idari yargı merciinde görüleceği, adli yargı mercii olarak mahkemelerinin görevsiz olduğunun dahi düzenlendiği, itiraza konu talebin ise sadece idari işlem niteliğinde olan kaza tespit tutanağının iptaline ilişkin olduğu gerekçesiyle; 15271 sayılı CMK 3-4-5 ve 5326 sayılı Kanunun 19. ve 27/8 maddeleri uyarınca Hâkimliklerinin görevsizliğine, yetkili ve görevli mahkemenin Mersin İdare Mahkemesi olduğuna karar vermiş, bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı vekili, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmış, Mersin 2.İdare Mahkemesince, idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemeyeceğinden bahisle, 23.10.2014 gün ve E:2014/1537, K:2014/1065 sayı ile dava dilekçesinin reddine karar vermiş; davacı vekili dilekçesini yenileyerek; Mersin Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Ekiplerince düzenlenen 19.08.2014 tarih ve 1553 sayılı Maddi Hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle yeniden dava açmıştır.
MERSİN 2.İDARE MAHKEMESİ: 26.5.2015 gün ve E:2014/1841, K2015/797 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Tescil Plakasına Göre Tutanak Düzenlenmesi" başlıklı 116/1. maddesinde; "Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, Karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir." hükmüne yer verildiği; dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden; 19.08.2014 tarihinde saat 00.35 sıralarında Mersin Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerince kaza sonrası tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı neticesinde 33 DF 505 plaka sayılı aracın 2918 sayılı Kanunun 47. maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiği, bu tespit doğrultusunda davacının firar ettiğine ilişkin düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığının anlaşıldığı; bu durumda; bakılan uyuşmazlıkta davacı hakkında tesis edilen firar ettiğine dair maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına karşı açılan iş bu davanın görüm ve çözümünde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 116/1. maddesi kapsamında sürücünün yokluğunda düzenlendiği anlaşılan tutanağa karşı açılan davada Sulh Ceza Mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15 inci maddesinin 1/a bendi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 26.9.2016 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının onaylı örneğinin Mahkemece, ekinde adli yargı dosyasının onaylı örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle açılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun “Trafik kazalarına el koyma ve bilirkişilik” başlığını taşıyan 83. maddesinde, “Trafik kazalarına;
a) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
b) Kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyerek trafik kaza tespit tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca el konulur.
Trafik zabıtasının görevli olmadığı veya bulunmadığı karayollarında meydana gelen kazalarda trafik kaza tespit tutanağı mahalli genel zabıtaca düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.
Karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşması halinde ve fiil başka bir suç oluşturmuyorsa adli kovuşturma yapılmaz ve Türk Ceza Kanununun 565 inci maddesi hükmü uygulanmaz.
Trafik kazalarında yolun trafiğe kapandığı hallerde; trafik zabıtası veya genel zabıta; iz ve delilleri kaybolmayacak şekilde işaretledikten ve gerekli işlemleri yaptıktan sonra, karayolunu trafiğe açmaya yetkilidir.
Karayolunun trafiğe kapanmasına ölümlü ve hayati tehlike yaratan yaralanmalı kazalar neden olmuş ve bu kaza can, mal ve trafik güvenliğini etkiliyor ve başka bir yoldan geçiş verilemiyorsa Cumhuriyet savcısının gecikeceğinin anlaşılması halinde, gerekli işaretlemeler yapılıp araç ve ölüler kenara alınarak durum bir tutanakla tespit edildikten sonra yol trafiğe açılır.
Trafik zabıtası, usul kanunlarına göre görevlendirilirse, trafik kazalarında bilirkişilik yapar.
Trafik kazaları, kaza tahkik memurluğu, bilirkişilik ve bunlarda aranacak şartlar ile diğer esaslar yönetmelikte gösterilir.” hükmü; “Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 110.maddesinde, “ (Değişik: 11/1/2011-6099/14 md.) İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.
Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmü; yine aynı Yasanın “Suç ve ceza tutanakları” başlıklı 114.maddesinde “– (Değişik: 18/1/1985-KHK 245/13 md.; Değiştirilerek kabul: 28/3/1985-3176/13 md.)
(Değişik birinci fıkra : 3/5/2006 - 5495/3 md.) Bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma Bakanlığının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenlenir.
Birkaç trafik suçunun bir arada işlenmesi halinde her suç için ayrı ceza uygulanır.
(Değişik fıkra: 3/11/1988 - 3493/48 md.) Yargı yetkisine giren suçlarla ilgili tutanağın bir sureti ilgili mahkemeye 7 iş günü içinde gönderilir.
(…)
Bu maddenin uygulanmasına ait usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
(Ek fıkra: 3/7/2003-4916/32 md.) Trafik para cezaları kredi kartı ile de ödenebilir. Kredi kartı ile yapılan tahsilatın saymanlık hesaplarına aktarılma süresi ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.” hükmü yer almıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, “Trafik Kazalarına El Konulması” başlıklı 154. maddesinde, “Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.
a) Trafik kazalarına;
1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek “Kaza Tespit Tutanağı” düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur.
Trafik zabıtasının görev alanı dışında kalan yerler ile el koyamadığı durumlarda, trafik kaza tespit tutanağı, örneğine uygun olarak mahalli zabıta tarafından düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.(…)” denilmiş; aynı Yönetmeliğin, “Trafik Kazalarına ilişkin işlemler” başlıklı 156. maddesinde de, “ (Değişik:RG-21/3/2012-28240)
Trafik kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır.
a) Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi
1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanağa kazazedelerin olay yerindeki ölüm veya yaralanma durumu işlenir.
Trafik Kazası Tespit Tutanağı; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklanmak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.
Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi ile tutanakta yer alan bilgilerin bir veri tabanında toplanmasına ve bu bilgilerin ilgili taraflarla paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir.
2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye 154 üncü maddenin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.
Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.
Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.
3) Tutanak düzenleyenler, tutanakta taraflar için kusur oranı belirtmeksizin sadece kazanın oluşumunda kimin hangi trafik kuralını ihlal ettiğini belirtirler.
4) Karayolu üzerinde ölüm veya yaralanma ile sonuçlanıp, olay yerindeki iz ve delillerin tespit ve değerlendirilmesi sonucunda trafik kazası olduğu anlaşılan durumlarda; kazaya karışan taraf veya unsurlardan birinin, birkaçının ya da tamamının olay yerinden ayrılmış olması halinde de trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
5) Önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan kazalar için trafik zabıtası ve genel kollukça hasar tespitine dair kazaya karışanlara verilmek üzere tutanak veya rapor düzenlenmez. Bu durumlarda hasar tespitleri ilgililerin sigortalarına veya yetkili mahkemelere başvurmaları suretiyle yapılır.
Ancak;
Can, mal ve trafik güvenliğini etkileyen veya yolun trafiğe kapandığı maddi hasarlı trafik kazalarında, kazaya karışanların kazanın oluşuna göre iz ve delilleri işaretleyerek, mümkün olduğu takdirde olay yerinin fotoğraflarını çekerek araçlarını en yakın ve uygun yerlere çekmeleri,
Karayolu üzerinde birden fazla sayıda aracın karıştığı sadece maddi hasarla sonuçlanan ve tarafların bu Yönetmelik çerçevesinde Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlemediği trafik kazalarında; taraflara ait araçlardan en az birinin olay yerinde bulunması ve olay yerindeki iz ve delillerden kazanın oluşumu ile o yerde meydana geldiğine kanaat getirilmesi,
hallerinde görevlilerce trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
b) Kaza istatistikleri
Kazaların nedenlerini tespit etmek ve alınacak tedbirlerin belirlenmesinde kullanılmak üzere, trafik kazası tespit tutanaklarındaki bilgilerden yararlanılarak, kazaya el koyan birimlerce örneğine uygun istatistik formu düzenlenir.
Düzenlenen istatistik formları, her ilde şehiriçi trafik denetleme şube müdürlüklerinde toplanarak, il genelinde değerlendirmesi yapıldıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Bu düzenlemelere göre, trafik kazası tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup, idari işlem niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, 19.8.2014 tarih, 1553 kaza sıra no.lu Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit tutanağına yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından; maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına itirazen açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Mersin 2.İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Mersin 1.Sulh Ceza Hakimliğince verilen 1.9.2014 gün ve Değ.İş No: 2014/764 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Mersin 2.İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Mersin 1.Sulh Ceza Hakimliği’nin 1.9.2014 gün ve Değ.İş No: 2014/764 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.9.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.


Başkan Nuri NECİPOĞLU
Üye Ali ÇOLAK
Üye Süleyman Hilmi AYDIN
Üye Yusuf Ziyaattin CENİK
Üye Mehmet AKBULUT
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ
Üye Yüksel DOĞAN