Mesajı Okuyun
Old 14-06-2012, 16:42   #50
Av.Can

 
Varsayılan

Ben Osmanlı'dan gelen hikmet-i hükümet anlayışı ve devlet karşısında el pençe divan durmak "adabının" avukatlık mesleğinin başlangıcında etkili olduğunu ve bu günlere kadar gelindiğini düşünüyorum. Aynı anlayış hakimlerimizde de olduğundan örneğin "efendim" hitabı yerleşmiş. Bugüne kadar 1 kez dahi kullanmadım bu sözü. Büyüklerimizden efendim lafıyla hitap edileceğini öğrendim ama bir türlü dilimden çıkamadı. Hakim Bey ya da hakime hanım gibi hitapları kullanıyorum ve bugüne kadar hiçbir hakim "efendim" diye hitap edin demedi. Bence hitap şekli ast üst ilişkisini belirliyor. NE kadar kabul edilmese de bir taraf devletin gücünü kullanırken vatandaşın hakkını savunmaya çalışan kişi devlet temsilcisine efendim derse fırçayı yiyince de susar. hakim sesini yükselttiğinde onu uyaran ya da aynı şekilde davranan mesleki duruşunu koruyan avukat sayısı az. Hakimden korkmak çekinmek avukatlığın bir özelliği haline gelmiş. Cumhuriyetle beraber doğan avukatlık maalesef devletin kutsallığı inancını taşıdığından hala bireyi devlet karşısında ezen sisteme uyumlu biçimde yaşıyor. Ayağa kalkmaktan efendim demekten rahatsızlık duymamak hatta bunu saygının gereği olarak görmek vatandaş değil kul olma mantığının mesleğimize sirayet etmiş görünüşleri. Bence bunlar önemli ve avukatlık mesleği ne kadar hiyerarşiden bağımsız ve vakur olursa o ölçüde saygı uyandıracak ve gerçek anlamda hukuk daha kolay yaşanacaktır.
Avukat da hakim karşısında ezilirse gariban vatandaşı kim koruyacak?