Mesajı Okuyun
Old 26-02-2007, 10:56   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Sayın putto
Sorularınıza ilişkin görüşlerimi arz ediyorum:

1. Vergi cezaları olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir (VUK.m.365).
2. Kesilen vergi cezaları ilgililere (Ceza ihbarnamesi) ile tebliğ olunur (VUK.m.366).
3. Mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenler, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilirler (VUK.m.377).
4. Danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yaparlar (2577 s.İdari Yargılama Usulü Kanunu,m.20).
5. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir (2577 s.İdari Yargılama Usulü Kanunu,m.28).
6. OLAYDA:
 Kararın vergi dairesine tebliğinden başlamak üzere otuz gün içinde, vergi dairesinin karar doğrultusunda cezayı kaldırması (terkin etmesi) gerekir.
 Ödemenin çekince (kaydı ihtirazi) ile yapılıp yapılmamasının önemi tartışılır.
 30 günlük süreyi beklemeden, kararı ekleyerek, vergi dairesine bir dilekçe ile başvurulup, karar doğrultusunda işlem yapılması talep edilmelidir.
 Ruhsat iptali, ruhsatı veren idareye ait bir tasarruftur.
Kolay gelsin.