Mesajı Okuyun
Old 16-07-2012, 14:57   #4
av.buğra

 
İnceleme

İdarenin sorumluluğu devam etmektedir, asıl işverende müteselsilen sorumludur.....

T.C. Danistay
10.Dairesi

Esas: 2002/7475
Karar: 2003/5193
Karar Tarihi: 16.12.2003

ÖZET : Yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında meydana gelen patlamalar nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği zararın rücuan tazmini istemiyle Karayolları Genel Müdürlüğü'ne karşı açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. Her ne kadar idare mahkemesi kararında zararın, davalı idare ile özel bir şirket arasında imzalanan "Taşeron İşlerine Ait Anlaşma" hükümleri gereğince hizmetin gördürülmesi sırasında haksız fiilden kaynaklandığı belirtilmekte ise de; hizmetin özel bir şahsa yaptırılması idarenin hizmeti yürütme görev ve tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

(2709 S. K. m. 125, 5/1-b) (2577 S. K. m. 2/1-b) (5539 S. K. m. 2)

İstemin Özeti : ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... mevkiinde davalı idarece müteahhide yaptırılan yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında meydana gelen patlamalar nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısının uğradığı 19.377.550.000. TL. zararın, idarenin hizmet kusuru nedeniyle sigortalıya ödendiği öne sürülerek bu zararın reeskont faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonunda, davanın görev yönünden reddine karar veren Muğla İdare Mahkemesinin 13.3.2002 tarih ve E: 2001/317, K: 2002/125 sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

D.Tetkik Hakimi: Ergün Özcan

Düşüncesi: Davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne 5539 sayılı Yasa ile verilen görev nedeniyle kamu hizmetinin yürütümü sırasında meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden davanın görev yönünden reddine karar veren idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Mehmet Karaoğlu

Düşüncesi: Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan turistik tesisin, davalı idarece müteahhit firma aracılığıyla yapılan yol genişletme çalışmaları sırasındaki patlayıcılardan zarar görmesi nedeniyle ödenen sigorta bedelinden dolayı uğranıldığı öne sürülen 19.377.550.000.- TL. zararın davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tazminen tahsiline karar verilmesi istemiyle açılan davanın; özel hukuk hükümlerine göre müteahhit şirketin sorumlu olduğu, ortadan idari yargıya konu olabilecek sorumluluk türlerinin bulunmadığı, davanın görüm ve çözümünün adli yargıda olacağı gerekçesiyle görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Kamu idarelerinin yürütmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerini gereği gibi yapmak, bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğu, hizmetin kötü veya geç işlemesi, gereği gibi işlememesi nedeniyle meydana gelen zararı tazminle sorumlu bulunduğu; ayrıca, idarenin yapmak zorunda olduğu kamu hizmetinin özel bir şirket aracılığı ile yürütülmüş olmasının ve zararın bu sırada meydana gelmiş olmasının idarenin tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı kuşkusuzdur.

Dosyanın incelenmesinden, davanın konusunun yol genişletme çalışması sırasında hizmet kusurundan kaynaklandığı öne sürülen zararın idarece tazmini istemi olduğu, bu davanın görüm ve çözümünün; 2576 sayılı yasanın 5/1- ( b ) maddesiyle 2577 sayılı İYUK.nun 2/1- ( b ) maddesi hükmü uyarınca İdare Mahkemesine ait bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:

Karar: Dava, ... ili, ... İlçesi, ...köyü, ... mevkiinde davalı idarece müteahhide yaptırılan yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında meydana gelen patlamalar nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısının uğradığı 19.377.550.000. TL. zararın, idarenin hizmet kusuru nedeniyle sigortalıya ödendiği öne sürülerek bu zararın reeskont faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

Muğla İdare Mahkemesince; dava konusu olayda zararın davalı idarenin yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları konusunda müteahhit firma ile özel hukuk hükümlerine tabii olarak yaptığı "Taşeron İşlerine Ait Anlaşma" gereğince haksız fiil sorumluluğundan kaynaklandığı ve davacı sigorta şirketinin müteahhit firma aleyhine Asliye Ticaret Mahkemesinde tazminat davası açtığı dikkate alındığında ortada idari yargıya konu olabilecek sorumluluk türlerinin bulunmadığı bu haliyle davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı, zararın 5339 sayılı Yasa uyarınca idareye verilen yasal görevin yerine getirilmesi sırasında meydana gelmesi nedeniyle davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerinin görevine girdiği iddiasıyla idare mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.

Kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağandışı zararların idarece tazmini; Anayasanın 125. maddesi gereği ve Türkiye Cumhuriyetinin "Sosyal Hukuk Devleti" niteliğinin doğal bir sonucudur.

İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, "hizmet kusuru" veya "kusursuz sorumluluk" ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.

İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.

Ayrıca idarenin yapmak zorunda olduğu kamu hizmetini özel ve tüzel kişilere yaptırması ve zararın bu hizmetin yürütümü sırasında meydana gelmesi yürütülen hizmetin kamu hizmeti niteliğini değiştirmeyecek idarenin tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.

5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesiyle karayollarının yapım, bakım, onarımı görevi Karayolları Genel Müdürlüğüne verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... mevkiinde, davalı idarece özel bir şirketle yapılan Taşeron İşlerine Ait Anlaşma hükümleri gereğince yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında işi üstlenen firmanın 28.4.1998 tarihinde gerçekleştirdiği patlamalar nedeniyle yol güzergahında bulunan ve davacı sigorta şirketinin sigortaladığı "..." adlı turistik tesisin zarara uğradığı, anılan turistik tesisin hasarı olan 19.377.550.000. TL.nın davacı sigorta şirketince 17.7.1998 tarihinde sigortalıya ödendiği ve sigorta şirketince sigortalıya ödenen zararın, idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı öne sürülerek Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesinde düzenlenen "Halefiyet" kuralı gereğince tazmini istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda uyuşmazlık, 5539 sayılı Yasanın davalı idareye yüklediği görevin gereği olarak kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana gelmiş olup yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana gelen zararların tazmini istemiyle açılan tam yargı davalarının görüm ve çözümü idare yargı yerlerinin görevine girmektedir.

Her ne kadar idare mahkemesi kararında zararın, davalı idare ile özel bir şirket arasında imzalanan "Taşeron İşlerine Ait Anlaşma" hükümleri gereğince hizmetin gördürülmesi sırasında haksız fiilden kaynaklandığı belirtilmekte ise de; hizmetin özel bir şahsa yaptırılması idarenin hizmeti yürütme görev ve tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Bu durumda, davanın bir rücu davası olmadığı hususu da dikkate alındığında idare mahkemesince davanın görüm ve çözümü gerekirken zararın haksız fiilden kaynaklandığından bahisle görev yönünden reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulüyle, Muğla İdare Mahkemesinin 13.3.2002 tarih ve E: 2001/317, K: 2002/125 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 16.12.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.