Mesajı Okuyun
Old 15-08-2006, 23:53   #23
Gemici

 
Varsayılan

Tartışma bayağı canlanmış dünden bugüne. Özellikle öğrenci arkadaşlarımızın bu türden tartışmalara katılmasını önemli buluyorum. Buna rağmen bir gözlemime ve kritik bir noktaya değinmeden geçemiyeceğim; tartışmayı objektif ve hislere dayanmıyan bir şekilde sürdürmek hem kendilerine hem de siteye büyük faydalar sağlar.

Alıntı:
bence anaysamızın bu maddesindeki en büyük kusurlardan birisi budur.
her vekil adayına üniversite bitirme zorunluluğu getirilmelidir.

Bir yüksekokul mezunu (istisnalar hariç); bir lise veya bie ilköğretim mezunundan daha yetkindir...
Ayrıca yüksekokul mezunu; ilkokul-lise <en azından ilkokul> mezunundan (istisnalar hariç) daha sağlıklı kararlar verir.
Bence bu yadsınamaz bir gerçektir...

-unutmayınız ki Türkiye'de yaşıyorsunuz.
-mevzu bahis olan diğer ülkelerde okur-yazar oranı %100.
ya ülkemizde?


Liseyi bile bitiremiyen bir Başbakan Yardımcısı:
Joseph (Joschka) Martin Fischer doğum tarihi 12. Nisan 1948
Mart 1965: Liseyi 10.cu sınıftan terk
1966 Bir oyuncakçı dükkanında satıcılık
1971 Opel’de işçilik
1976-1981 Makina fakbrikasında işçilik ve taksi soförlüğü
1983-1985 Federal Meclis’te Milletvekili
1985-1987 Hessen Eyaletinde Çevre ve Enerji Bakanı. Bakanlık Yemini’ni lastik ayakkabı, jeans ve spor ceketle yaptığı için dikkatleri üzerine çekiyor.
1991 Hessen Eyaletinin Çevre ve Enerji Bakanı ve Eyaletin Başbakan Yardımcısı.
1998 Federal Almanyanın Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı.

Demek ki fırsat verildiğinde Liseyi bile bitiremiyen bir kişi politik kariyer yapabiliyor. Başka ülkelerde olan veya olabilen şeylerin Türkiy'de olmaması için bir sebep göremiyorum. Türkiye'de yaşıyan insanların bu gibi konularda başka ülkelerde yaşıyan insanlardan bir farkı mı var sizce?

Başka ülkelerde bundan yüz yüzelli sene önce verilen hakların günümüz Türkiyesinde verilmemesinin ne gibi sakıncaları olabilir? O ülkelerde seçilme hakkı verildiği zaman, okuma yazma oranı belkide yüzde elli bile değildi. O zamanlar şimdikilere benzer, herkesin gidebileceği okullar bile yoktu Avrupada.

Sağlıklı karar verebilme yeteneğinin eğitimle geliştiğini hangi bilimsel araştırmaya dayandırıyorsunuz?

Not: Milletvekili Yeterliliği konusu tartışılırken, milletvekillerini seçenlerin yeterli olup olmadıkları konusunu unutmamak gerekir. Tartışılacak en önemli konu seçmen konusu bence, çünkü yeterli olmayan milletvekilini seçmen seçiyor. O zaman sormamız gereken soru şu: Mademki seçmene en büyük ödev düşüyor, o seçmenin seçim yapabilecek yeteneğe sahip olması gerekir. Bu yetenek yoksa sıhhatli bir seçim yapamaz. Sıhhatli bir seçim yapabilmesi için seçmenin hangi okulu bitirmesi gerekir sizce?

Saygılarımla