Mesajı Okuyun
Old 13-02-2007, 05:29   #14
Cest la vie

 
İyi Cansu ve Ahu Maceralari Bolum 1, Kisim 1 :)

Burda sayimiz az oldugu icin olsa gerek, biz Turkler-ozellikle akran olanlarimiz- birbirimizi hemen buluyoruz ve yalnizliktan dolayi birbirimize guzel bir sekilde kenetleniyoruz.

Cansu da buraya benden yaklasik alti ay once au pair programiyla dil ogrenmeye gelmis olan bir ogretmen. Onun da benden beter maceralari hic bitmiyor, hele ki ikimiz berabersek, izleyin komediyi!

Benim final haftamdi. Cansu'nun yaninda kaldigi aile sehir disina gidecekti ve yalniz kalmak istemediginden benden onunla kalmami rica etti. Elbette kabul ettim ancak sorun, yasadigi evin sehrin biraz disinda olmasindaydi. Sabah beni okula birakma, aksam da okuldan geri alma sozuyle(o tarafa toplu tasima da yok) onunla kalmaya basladim.

Bir gun beni okuldan aldi, beraber once biraz disarida oyalandik, aksam 10:00-10:30 gibi evin yolunu tuttuk. Eve yaklastiktan sonra benzin almamiz gerektiginden benzin istasyonunda durduk.

Bu arada hemen bir aciklama yapayim; burda benzin almak self-servis. Benzin deposunun yanina arabayi yaklastirdiktan sonra, arabadan inmek, kredi kartini makineye okutmak, benzin deposunun kapagini acmak, hortumu almak ve istedigin kadar doldurmak zorundasin. Eger bir problem olursa ic tarafta bir calisan var ama dedigim gibi gerekmedikce usul boyle. Simdi bu sisteme aliskin olan Amerikalilar icin sorun yok, ama bizim gibi daha once arabanin anahtarini aralik pencereden vermek harici bir sey yapmamis olanlar icin alismak biraz zaman aliyor.

Neyse olaya geri doneyim; benzin istasyonunda saat biraz gec oldugu icin, e biz de Turk mantigimizi yanimizda getirdigimiz icin, arabadan beraber indik. Cansu kartini okuttu, benzini doldurmaya basladi ama henuz 2 dolarlik dolmustu ki, hortumdan benzin akmaz oldu ve kredi karti makinesi de kesimini yapti! Elimizde $2'lik fis vardi! (hala da sakliyoruz )Ne oldu, niye boyle oldu derken, tekrar denedik, bu defa karti kabul etmedi (sonradan ogrendik ki, guvenlik amaciyla ayni karttan iki defa benzin alamiyormussun) ve 'calisani gorun' uyarisi vermeye basladi. Cansu, 'amaan simdi ugrasamayacagim, yarin sabah aliriz' diyerek zaten disarda usumekte olan ve bir an once eve gitmek icin sabirsizlammis dunden razi beni ikna etti(!) ve evin yolunu tuttuk.

Sabah benim saat 09.00'da hastanede randevum vardi ve Cansu'nun evinden hastane yolunu bilmedigimiz icin de (bu arada yine kisa bir not, burda bir yerden baska bir yere gitmek icin otobani kullanmak zorundasin) telasliydik. Ne taraftan gidilir, hangi cikistan cikmak gerekir diye konusa konusa(bu arada yol bilgisayari da var ama Cansucum onu kullanmayi henuz bilmiyordu, benimse kurcalayip cozmeye vaktim hic olmamisti!) yola koyulduk. Bir gun onceki iki dolarlik benzin olayi ikimizin de aklindan cikip gitmisti!

Neyse yolda giderken ben bir yerde 'Hospital(hastane)' cikisi gordum ve heyecanlanarak 'iste, ho-ho-ho-hospital yaziyooor' diye bagirdim. Cansu coktan o cikisa sapmisti bile. Sanki tek hastane benim gidecegim hastaneymis gibi ikimiz de yolu buldugumuzdan emin siritiyorduk. (Ama suc bizim degil, insan yazar hangi hastane oldugunu di mi!)

Neyse, ciktiktan sonra bambaska bir hastaneyle karsilastik ve yanildigimizi anlayip tekrar otoban girisi bulmaya koyulduk. Otoban girisini bulduk, yaklastik, yaklastik.... ve durduk! BENZIN BITMISTI!!! Iste o an hatirladik bir onceki gece yasadigimizi! Birbirimize korkan gozlerle baktik-otobanin girisindeydik sabah trafigi vardi, nerde oldugumuzu bile bilmiyorduk ki ne yapacagimizi bilelim!

Hemen buraya 2 yil once gelmis bir baska arkadasimizi aradik, ama sabahin erken saati olunca, onunla konusmamiz da oldukca verimsiz gecti! Ne yapsak, ne etsek diye dusunurken hemen benim aklima cocukluk dizim 'Kurtarma 911' geldi! Ne kadar severdim, hic kacirmadan izlerdim ama bir gun kullanacagim hiiic aklima gelmezdi isin dogrusu!!!

...........
(Arkasi yarin)