Mesajı Okuyun
Old 21-11-2006, 15:45   #1
Av.Ceylan Pala Karadağ

 
Varsayılan içtihat- Taksitle ön Ödemeli Alım Sözleşmesi

(4077 S. K. m. 6)
Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat .....gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı, taksitle ön ödemeli satım sözleşmesi ile, davalının bayisi olan dava dışı ........ Ticaretten altı adet ürün satın aldığını, taksitleri tamamen ödediği halde satışı yapan bayinin acze düşmesi nedeniyle, bu ürünleri teslim etmediğini öne sürerek, üretici olan davalının, fırın, ütü, halı yıkama makinesi, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesini teslim etmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalının bayisi olan dava dışı ....... Ticaret arasında, 14/10/1997 ve 20/2/1998 tarihli iki adet taksitle ön ödemeli satış sözleşmesi olduğu sabittir. Ne var ki davacı, ürünleri aldığı ...... Ticaret Şirketine yaptığı ödemelere dair herhangi bir belge ibraz edemediği gibi, mahkemece bayinin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş ise de, satıcı firmanın herhangi bir defter kayıt ve belgesi bulunmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından davalının bayisi olan ........ Ticaretin avukatı olduğu bildirilen kişinin bürosunda, avukatın kişisel bilgisayarındaki kayıtlar incelenmiştir. Bu avukatın satıcı firmanın vekili olmadığı, ancak ortaklarının kişisel vekili olduğu anlaşıldığı gibi bir avukatın kişisel bilgisayarında müvekkilinin ticari kayıtlarının bulunması da, hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu durumda davacı iddiasını kanıtlayamadığı için, mahkemece davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA; peşin harcın istek halinde iadesine, 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 29/5/2000 oybirliği ile karar verildi.