Mesajı Okuyun
Old 19-07-2007, 16:28   #4
önceki beyan

 
Varsayılan

Meslektaşıma katılmakla birlikte, bu soruları belli ayrımlar yapmadan cevaplamanın oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Genel olarak hukuk sistemimizde yazılılık esastır. Bunun sebeplerinden biri sözlü savunmanın her zaman mümkün olmamasıdır. Mesela, sizden sonra daha onlarca duruşmaya bakacağını düşünen bir hakim, söylediğiniz şeyleri zaman kaybı olarak algılayabilecek ve sözünüzü kesebilecektir. Ezkaza uzun bir konuşma yapma fırsatı bulsanız bile söyledikleriniz duruşma tutanağına “önceki beyanlarımı tekrar ediyorum, dedi” şeklinde geçebilir ve ne yazık ki hukuken çok bir şey ifade etmez. Ya da söyledikleriniz tutanağa tam olarak geçmeyebilir ve ileride savunmanın genişletilmesi yasağıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Ya da davanız çok yönlüdür ve sözlü olarak kendinizi tam olarak ifade edemeyebilirsiniz. Diğer yandan, “hakimi ikna etmek” açısından bakılırsa, davanın geneli için hakimi sözlü olarak ikna etmek pek karşılaşılan bir durum değil. Ayrıntılar ve ara kararlar açısından geçerli olabilirse de davanın sonucu hakkında çok işe yaradığını görmedim.

Bazı durumlarda da sözlü savunma yapmak durumunda kalabilirsiniz. Örneğin müvekkiliniz gözaltına alınmış ve sulh ceza hakiminin önüne çıkarılmıştır. Şartlar dahilinde hakimi ikna edebilirseniz müvekkiliniz cezaevine girmekten kurtulur.
Bir de uygulamada sıkça karşılaşılan absürd bir durum vardır. Müvekkiliniz de duruşma salonundaysa, hukuken işe yaramayacağını bildiğiniz halde sözlü savunma yapma ihtiyacı hissedebilirsiniz. Çünkü bunu yapmazsanız, müvekkiliniz onu yeterince savunmadığınızı düşünebilir.

Örnekleri çoğaltmak mümkün ama sonuç olarak şunu söyleyebilirim: bazı durumlarda sözlü savunma yapmanız gerekir ama özellikle "ispat" açısından yazılılık esastır.
Bahsettiğiniz kaygıyla ilgili olarak: avukatlık mesleğinde "mesleki özgüven" diğer mesleklere göre insana daha çok şey katar. Siz donanım sahibi olmaya bakın bence.
Başarılar.