Mesajı Okuyun
Old 19-10-2011, 20:24   #3
tiryakim

 
Olumlu Karar

Alıntı:
12.04.1934 gün 2/19 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı

Kıymetli Meslektaşım bu karar hem sinerji hemde corpusda malesef bulunmamaktadır.
Ama
Bu kararın geçtiği Bir Yargıtay Kararı buldum . Bulduğum Yargıtay Kararını ekliyorum. Umarım Yardımcı olur.


T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2006/2-775
Karar: 2006/779
Karar Tarihi: 06.12.2006


BOŞANMA NAFAKA VE TAZMİNAT DAVASI - TARAFLARIN OTURUMA GELMEMESİ NEDENİYLE DAVANIN İŞLEMDEN KALDIRILMIŞ OLMASI - ÜÇ AYLIK SÜRENİN SON GÜNÜNÜN ADLİ TATİL SÜRESİNE RASTLAMASI - YENİLEME DİLEKÇESİNİN ADLİ TATİL İÇERİSİNDE VERİLMESİNE ENGEL BULUNMAMASI

ÖZET: Somut olayda tarafların oturuma gelmemesi nedeniyle dava işlemden kaldırılmış, davacı vekilinin yenileme dilekçesi vermesi üzerine mahkemece davaya devam olunmuştur. Yasada yer alan üç aylık sürenin son günü adli tatil süresine rastladığı için yenileme süresi uzamıştır. Yenileme dilekçesinin adli tatil içerisinde verilmesine de engel bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle yenileme dilekçesi süresinde verilmiş olup direnme kararı usul ve yasaya uygundur. Ne var ki Özel Dairece sair hususlar incelenmemiştir. O halde, sair hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire’ye gönderilmelidir.

(1086 S. K. m. 176, 177, 409) (YİBK 16.01.1946 T. 1944/26 E. 1946/2 K.) (YHGK. 23.01.2008 T. 2008/2-18 E. 2008/34 K.)

Dava: Taraflar arasındaki <boşanma, nafaka ve tazminat> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kahramanmaraş Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 28.07.2005 gün ve 2003/279 E. 2005/730 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 02.05.2006 gün ve 2005/18990-2006/6659 sayılı ilamı ile,

(.....Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 176/3. maddesine göre, Adli ara verme süresi içinde .... dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, .........işlemleri de yapılır.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 409/5. maddesine göre işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.

1.5.2003 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, dava üç aylık süre geçtikten sonra 25.8.2003 günü yenilenmiştir. Yenileme talebi geçersiz olup, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır......) gerekçesiyle bozularak dosya geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı vekili ve davalı vekili

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, boşanma ve buna karşılık davalı tarafından istenilen nafaka ile tazminat talebine ilişkindir.

Davacı vekili, son yıllarda davalının ortada hiçbir neden yokken hırçınlaştığını, 3.şahısların yanında davacıya hakaret ederek küçük düşürdüğünü, davacının anahtarlığından evin anahtarını alarak ve kapıyı açmayarak davacıyı eve almadığını, barışma girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, evliliğin temelinden sarsıldığını ve taraflar yönünden çekilmez hal aldığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu ve halen onunla birlikte yaşadığını, davalıya sürekli <birini bul defol git> dediğini, davalının evlatları nedeniyle evlilik birliğinin devam etmesini istediğini, iddiaların gerçeklerle bağdaşmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini aksi halde 500 milyar maddi, 500 milyar manevi tazminata, davalı için 500 milyon, her bir çocuk için 250'şer milyon lira nafakaya hükmedilmesini cevaben bildirmiş, ancak yargılama sırasında davalı boşanmayı kabul etmiş ve nafaka talebini artırmıştır.

Mahkemenin <Davacının boşanma davasının, davalı tarafından kabul edilmesi ve davacının kusurlu davranışları nedeniyle kabulü gerekmiştir.> gerekçesi ile tarafların boşanmalarına, davalı ve reşit olmayan çocuklar için yoksulluk ve iştirak nafakası takdirine, davacının ağır kusurlu olması, davalının da hiç kusurunun olmaması nedeniyle 250.000 YTL. maddi 250.000 YTL. manevi tazminatın davacıdan tahsiline dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece <Adli tatil içinde yargılamaya yasal zorunluluk nedeniyle istisnai durumlar hariç olmak üzere HUMK. nun 176. maddesi gereğince devam olunamadığı, yasal yenileme süresinin son gününün adli tatil içerisine adadığı, HUMK.'nun 177. maddesi gereğince yasal hak düşürücü sürenin son günü adli tatil süresi içine rastlaması halinde, adli tatilin bitiminden itibaren hak düşürücü sürenin 7 gün uzayacağı> gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.

Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, yenileme talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı noktasındadır.

HUMK. nun 409/5. maddesine göre işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. HUMK. nun 177. maddesinde ise <Bu kanunun tayin ettiği mühletlerin bitmesi tatil zamanına tesadüf ederse bu müddetler ayrıca bir karar vermeğe lüzum olmaksızın tatilin bittiği günden itibaren yedi gün evvel uzatılmış addolunur.> hükmüne yer verilmiştir.

Üç aylık yenileme süresinin sonu adli tatile rastlarsa, süre ayrıca bir karar vermeye gerek olmadan yedi gün uzamış sayılır. Buna rağmen adli tatilde bakılabilecek işlerde bu hüküm uygulanmaz.

Hangi dava ve işlere adli tatilde bakılacağı HUMK 176. maddesinde düzenlenmiştir;"Adli ara vermede ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:

1. İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti, deniz raporlarının alınması ve dispeççi tayini istekleri ve bunlara karşı yapılacak itirazlar hakkında karar verilmesi,

2. Ara vermede yapılmasına karar verilen keşifler,

3. Her çeşit nafaka davaları,

4. Velayet ve vesayet işlerine ait davalar,

5. Nüfus davaları,

6. Hizmet akdinden doğan davalar,

7. Kıymetli evrakın kaybından doğan iptal davaları,

8. Tahkim babındaki hükümlere göre mahkemenin görevine giren anlaşmazlık ve işler,

9. İflas ve konkordatoya ait davalar,

10. Kanunların sulh mahkemesini veya hakimini görevlendirdiği dava ve işler,

11. Kanunlarda ivedi olduğu veya adli ara vermede de bakılabileceği belirtilen veya basit yargılama usulüne bağlı tutulan başka dava ve işler,

12. Mahkemece taraflardan birinin isteği üzerine ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler,

Tarafların uyuşması halinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın isteği üzerine yukarıdaki iş ve davalara bakılması adli ara vermeden sonraya bırakılabilir.>

Kanun metninde de açıkça görüleceği üzere boşanma, nafaka ve tazminata ilişkin dava adli tatilde bakılamayacak olan davalardandır.

Ancak 176/III. maddesi uyarınca, adlî ara verme süresi içinde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşılık dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri, bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilâm verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay'a gönderilmesi işlemleri de yapılır.

Adli tatilde bakılamayan davalarda, m. 409. III'deki üç aylık yenileme süresinin bitmesi adli tatile rastlarsa, bu süre adli tatilin bittiği günden itibaren ayrıca bir karar vermeye gerek olmaksızın yedi gün daha (12 Eylül'e kadar) uzatılmış sayılır.( Prof. Dr. Baki Kuru. Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, IV. Cilt, s.4108)

Bitmesi adli tatil zamanına rastlayan sürelerin HUMK. nun 177. maddesi uyarınca tatilin bittiği günden itibaren 7 gün uzatılmasının gerekeceği 16.1.1946 gün 26/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da aynen vurgulandığı üzere 12.04.1934 gün 2/19 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğidir.

Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir.

Somut olayda davanın 01.05.2003 tarihli oturumuna tarafların gelmemesi nedeniyle dava HUMK'nun 409.maddesi uyarınca işlemden kaldırılmış, davacı vekilinin 25.08.2003 tarihinde yenileme dilekçesi vermesi üzerine mahkemece davaya devam olunmuştur.

HUMK'nun 409.maddesinde yer alan 3 aylık sürenin son günü adli tatil süresine rastladığı için yenileme süresi 12 Eylül akşamına kadar uzamıştır. Yenileme dilekçesinin adli tatil içerisinde verilmesine de engel bir durum bulunmamaktadır (HUMK m.176/111).

Bu nedenle yenileme dilekçesi süresinde verilmiş olup direnme kararı usul ve yasaya uygundur.

Ne var ki Özel Dairece sair hususlar incelenmemiştir.

O halde, sair hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire’ye gönderilmelidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle sair hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Faydalı Olması Dileğiyle...
İyi Çalışmalar...
Teşekkürler...