MAĞDURUN ,KAHRAMAN CMK AVUKATI- SORGU HAKİMİNE KARŞI

Mağdurun,Kahraman cmk avukatı duyurucu1 yani ben, geçenlerde savcı ile mücadelesinde bir sonuç alamadı.

Bu gün kendisine baro yine görev verdi.”Git bu defa da 40 Km ötedeki X jandarma karakolundan mağdur için avukat istiyorlarmış.Küçük mağdurun jandarmadaki ifadesinin alınması işlemine katıl.Sonrada ne gerekiyorsa yap .Sakın savcıyla filan da dalaşma.!Durduk yerde bize ve baromuza laf getirme!”

Ben hemen yine ilk gün avukat olduğum gibi ve heyecanla görev emrini telefonla aldım ya yazılı emri filan beklemeden eski model arabama atladığım gibi X jandarma Komutanlığının yolunu tuttum..Yola çıkmadan önce de her zaman olduğu gibi arabamın deposuna benzin doldurttum.Parasını da ben kendi cebimden verdim.Yine her zaman olduğu gibi görevin kutsallığının ve heyecanının ateşi her yanımı sarmıştı.”Ahh.ahh.Ben biraz daha şanslı olsaydım da savcı olsaydım.Yada hakim bak nasıl savcılık yapılırmış cümle alem görürdü.Keşif aracının benzini mi bitti.Koyardım cebimden maaşımdan benzini keşif gününü aksatmazdım.Şimdiki savcılar ve hakimler gibi her şeyi devletten beklemezdim.Keşif aracı yoksa oracıkta bir tutanak tutup.”Efendim keşif aracı yok keşfe gidemiyoruz “demezdim.Yada keşif aracı var ama benzi yok keşfe gidemiyoruz”demezdim.Üçüne beşine bakmaz kendimi göreve atardım.Şimdikiler gibi yapmazdım.Şimdikilerin lojmanı var,keşif aracı var,şoförleri var,benzini var,yine de klimalı yerlerinden kalkmaya üşeniyorlar.Jandarmaya cep telefonuyla emir.”İfadesini al mevcutlu gönder.!”Jandarmanın topladığı delilin üzerine iki satır yazı.Yallah sorgu hakimine.Yada tutuksuz yargılanması için karar ve akabinde dava aç.Yada vatandaştan dilekçeyle dava açılması için talep mi geldi.Aç davayı yada kğuşturmaya yer olmadı kararı.Ondan sonra vatandaş dava açılması için şu Ağır Ceza senin bu ağır ceza benim itiraz edeceğim diye koştursun dursun.Mümkün değil vatandaş ipin ucunu bırakır.Dava falan açmak içi,n itiraz etmez.Hem zaten o zamana kadar şüpheliye karşı duyduğu kızgınlığı da geçer” diye düşünürken üzerime üzerime bir otmobilin geldiğini son anda fark ettim.Fark etimde dağların tepesinde uçuruma düşmekten son anda kurtuldum.

Neyse jandarma Komutanlığına vardım.Mağdur yine küçük.İfadesi alındı.Tutanakları aldım.Jandamanın, avukat talep yazısını da almayı unutmadım.Çünkü bir defasında unutmuştum da 35 Km şehre doğru indikten sonra gerisin geriye dönmek zorunda kalmıştım.

Sonraki aşama savcılık.Ben şüphelinin savcılıktaki ifadesinin alınmasında bulunmadım.Çünkü kafamda henüz ,savcılığın şüpheliyi salıvermesi kararına karşı ne yapacağım konusunda henüz kafamda netleşen bir davranış biçimi yok.Ne yapacağımı bilmiyorum.Neyseki savcı bu defa şüpheliyi tutuklamaya sevk etti.Sorgu hakimliği..Sulh Ceza Mahkemesi.Şüpheliyi tutuklayacak olanda salıverecek olanda bu sulh ceza mahkemesi.Ben genellikle her zaman yanımda bulundurduğum Ceza Mahkemesi Kanunu’nu çıkardım.Özellikle tutuklamaya ilişkin 100 inci maddesini bir daha okumaya başladım.Olmadı ardından bir daha okudum.Olayda 100/1 var mı?var.100/2-b var mı?Var.Başka ne var?100/3-a/4-5 özellikle var.Yani TCK102,103 özellikle çocuğa karşı. Bundan daha net tutuklama nedeni mi olur?

Mübaşir şüpheliyi çağırdı.Şüpheli içeri girdi.Ardından müdafi girdi.Ben durur muyum.Bende cübbemi giyip duruşma salonıundaki mağdura ayrıldığı söylenen ,hakimim sağındaki yere ayakta dikildim.

Zabıt katibi şüphelinin kimlik bilgilerini tutanağa geçti. Mahkemede bir sessizlik.Hakim okuduğu evraklardan başını kaldırdı.Gözü bana ilişti.”Hayrola duyurucu1”dedi.Müdafiyi işaret ederek”İkinizde mi müdafisiniz?Eğer ikinizde müdafi iseniz yerin burası” diye sol tarafını işaret ediyordu.

Ben “:Hayır Sayın Hakim,Ben müdafi değilim.Baro tarafından görevlendirilen “Mağdurun Kahraman cmk avukatıyım.”Bu sıfatla sanığın tutuklamaya ilişkin yargılamasında bulunmak istiyorum”dedim.

Hakim”Mağdurun Kahraman CMK avukatı duyurucu1,yargılamanın bu bölümünde size yer yok.Yasalarda sizin bu yargılamada bulunacağınıza ilişkin bir kural yok.Şu anda benim sizi bu salondan çıkartmam gerek.Ama bu salondakilere karşı ve dışarıda seni dört gözle bekleyip seni umut olarak algılayanlara karşı rezil olmaman için burada sessizce oturmana müsaade ediyorum.”dedi.Yargılamaya devam etti.Şüphelinin ifadesini almaya başladı.

Sonra o da müdafiye döndü ve “Savcının tutuklama talebine karşı ne diyorsunuz?”dedi.

Müdafi”Sayın Hakim,tutuklama talebi CMK100’e aykırıdır.Tutuklama talebinin reddine ve şüphelinin salıverilmesine karar verilmesini talep ediyorum”dedi.

Ben hemen olaya maydonoz oldum.Bana söz verilmediği halde bir çırpıda konuşmaya başladım.”Hayır Sayın Hakim,müdafinin söyledikleri doğru değildir.Bana göre olayda CMK 100’in koşulları vardır.Suçun niteliğine bakacak olursak yasada sayılan şablon suçlardan olduğu anlaşılır.Hem sanık tutuklanmazsa kaçabilir,delilleri karartabilir…”ben daha konuşacaktım ama hakim kaşlarını çatarak.

“Sen konuşma bakim!Sen konuşma!” dedi.Sonra kararını yazdırmaya başladı.

Şüpheli hakkında tutuklama talebinin reddine ,şüphelinin salıverilmesine..”dedi.

Sonra bana dönerek”Bir daha benim mahkememe bodoslamadan girme.Girersen de sesini çıkartmadan otur”dedi.Ayağa kalktı.Cübbesini çıkardı ve yüksekçe yapılmış masasından birkaç basamak inerek kendine ayrılan ofisine gitti.

Ben zabıt katibinden tutanak örneklerini aldım.Tutanakta benim adım bile yok.

Müdafi olan arkadaşım avukat;”Duyurucu1 sen donkişot’un öyküsünü okudun mu?”dedi.

“Yok arkadaşım okumadım”dedim.

“Hele sen bir okuyuver.Oku da bir zamanlar senin gibi kendini kahraman sanan birinin öyküsünden ders al”

“Ben de kitabı yok” dedim.”

“Sende yoksa senin gibi yel değirmenlerine saldıran Türk Hukuk Sitesindekilerden iste onlarda muhakkak vardır.Çünkü onlar da ,ellerinde mızrakları yel değirmenlerine saldırıyorlar”

Ne demek istedi anlamadım.Ben şüphelinin salıverilmesi kararına kafayı takmıştım.Ofisime geldim.CMK 100 ve devamını okumaya başladım.”Nasıl etmeli de sorgu Hakiminin salıverilme kararını iptal ettirmeli?”Evirip çeviriyorum.Tutuklama:100,tutuklama kararı:101,…..Hah.Buldum.Madde 104.Şüpheli veya sanığın salıverilme işlemleri. 104/2 ikinci cümle “red kararına her zaman itiraz edilebilir”Bu işimi görebilir.Gerçi bu madde şüpheli veya sanığa ilişkin .Olsun.Hakim savcının tutuklama talebini red etmedi mi?Etti.Bu karar red mi?red.Savcı bu karar karşı itiraz edebilir mi?Edebilir.Peki ben mağdur tarafı olaraK neden itiraz etmeyeyim.?

Allah Allah şu işe bak. Yasa koyucu her şeyi yazmışta mağdurun haklarını nasıl savunacağını yazmamış.Mağdur savcılığın şüpheliyi salıverme kararına nasıl itiraz edecek?Mağdur sorgu hakiminin salıverme kararına nasıl itiraz edecek?

Yok yok bu konuda bir kahramanlık yapmalıyım.Öyle bir kahramanlık yapmalıyım ki şüpheliyi kesin tutuklatmalıyım.Hakimin salıverme kararını kaldırtmalıyım.Yoksa köylük yerde şüpheli, mağdurun-babası müştekinin evinin karşısındaki duvarın üzerine oturur teneke çalar.

”Ne haber mağdur?Jandarmaya gittin de ne oldu?Cebinden harcama yaparak kendini En kahraman cmk avukatı sanan duyurucu1 dahi beni tutuklattıramadı.Oysa köyün aklı başındaki insanlarının kararına uysaydın şimdi işin daha iyiydi.Şimdi ben köy kararına da uymuyorum.Mademki devlete gittin ve devlet yarana merhem olmadı.Bundan böyle seni devlet kurtarsın bakalım”dese valla kan çıkar.Şüphelide yapar mı yapar.Yada en azından köy kahvesinde mağdurun babasıyla alay ederler.Laf atarlar.Mağdurun babası da şüpheliyi kıyıda köşede kıstırır ümüğünü sıkarsa hiç şaşmam.Kesin kan çıkar kan.

Ben şüpheliyi tutuklattırmalıyım.Ama nasıl?