Mesajı Okuyun
Old 18-01-2007, 14:44   #7
Gamze Dülger

 
Varsayılan



krarların işinize yarayacağını ümit ederim.Saygılarımla



T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/2575

K. 2003/5647

T. 18.3.2003

• AKDİN NİTELİĞİ VE KİRACILIK İLİŞKİSİ ( Karşı Çıkılmaması - Merciice Kira Sözleşmesinin Hasılat Kirası Olduğunun Belirlenmesi Halinde Borçludan Ödeme Belgesi İstenmesi Gereği )

• KİRA SÖZLEŞMESİ ( Aktin Niteliğine ve Kiracılık İlişkisine Karşı Çıkılmaması - Merciice Kira Sözleşmesinin Hasılat Kirası Olduğunun Belirlenmesi Halinde Borçludan Ödeme Belgesi İstenmesi Gereği )

• ADİ KİRA SÖZLEŞMESİ ( 60 Günlük Süre Tanınması Gereği - Ekonomik Kriz Nedeni İle Kira Bedelinin Uyarlanması Yönünde Görüşmelerin Devam Ettiğini Beyanla Borca İtiraz )

• BORCA İTİRAZ ( Ekonomik Kriz Nedeni İle Kira Bedelinin Uyarlanması Yönünde Görüşmelerin Devam Ettiğinin Beyan Edilmesi - Merciice Kira Sözleşmesinin Hasılat Kirası Olduğunun Belirlenmesi Halinde Borçludan Ödeme Belgesi İstenmesi Gereği )

818/m.270


ÖZET : Borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde akdin niteliğine ve kiracılık ilişkisine karşı çıkmamış, ekonomik kriz nedeni ile kira bedelinin uyarlanması yönünde görüşmelerin devam ettiğini beyan ederek borca itiraz etmiştir. Merciice kira sözleşmesinin hasılat kirası olduğunun belirlenmesi halinde borçludan ödeme belgesi isteyerek, adi kira olduğunun saptanması halinde ise 60 günlük süre tanınması borçlu yararına olduğundan, yine aynı kuralı uygulayarak sonuca ulaşılması gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı vekilince 30.12.1998 başlangıç tarihli 2 adet sözleşmeye dayanılarak borçlu hakkında ödenmeyen kira paralarının tahsili için icra takibine geçilmiş ve adı geçene örnek 51 numaralı ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmiştir. Alacaklı tarafından sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğu kabul edilerek borçluya gönderilen ödeme emrinde 60 günlük ödeme süresi tanındığı görülmektedir. Hasılat kirasını adi kiradan ayıran husus, özellikle işletme yükümlülüğüdür. Hasılat getiren bir şey adi kiraya da verilebilir. Ancak, taşınmaz, teçhizat ve mefruşatı ile birlikte ve işletme ruhsatı da devredilerek kiraya verilmiş, ayrıca da kira bedeli kiralananın semere ve hasılatının da bir kısmını oluşturmuş ise; sözü edilen unsurları taşıyan kira sözleşmesinin hasılat kirası olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde akdin niteliğine ve kiracılık ilişkisine karşı çıkmamış, ekonomik kriz nedeni ile kira bedelinin uyarlanması yönünde görüşmelerin devam ettiğini beyan ederek borca itiraz etmiştir. Merciice kira sözleşmesinin yukarıdaki koşullar araştırılarak, hasılat kirası olduğunun belirlenmesi halinde borçludan ödeme belgesi isteyerek, adi kira olduğunun saptanması halinde ise 60 günlük süre tanınması borçlu yararına olduğundan, yine aynı kuralı uygulayarak sonuca ulaşılması gerekir. Merciice karar gerekçesinde yer verilen sözleşme niteliğinin yukarıdaki kurallara ne suretle uygun bulunmadığı açıklanmadan ve borcun ödenmediği de dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/578

K. 2002/1517

T. 28.1.2002

• KÖY HUDUTLARI İÇİNDEKİ YERLER ( 6570 Sayılı Yasanın Kapsamında Olmaması )

• 6570 SAYILI YASANIN UYGULAMA ALANI ( Köy Hudutları İçindeki Yerlerde Uygulanamaması )

• ADİ KİRA ( Köy Hudutları İçindeki Yerlerde 6570 Sayılı Yasanın Uygulama Alanının Olmaması )

• HASILAT KİRASI ( Adi Kiradan Ayıran Özelliğinin İşletme Yükümlülüğü Olması )

• İŞLETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Hasılat Kirasını Adi Kiradan Ayıran Özelliğin İşletme Yükümlülüğü Olması )

818/m.260,288

6570/m.1


ÖZET : 6570 sayılı yasanın uygulanabilmesi için iki koşulun gerçekleşmesi gerekir. Birinci koşul, kiralananın musakkaf olmasıdır. İkinci koşul ise taşınmazın belediye sınırları içinde veya iskele, liman ve istasyonlarda bulunmasıdır. Köy hudutları içindeki taşınmazlar, musakkaf veya gayrı musakkaf olsun söz konusu yasa kapsamı dışındadır. Öte yandan hasılat kirasını adi kiradan ayıran, özellikle işletme yükümlülüğüdür. Taşınmaz teçhizat ve mefruşatıyla birlikte ve işletme ruhsatı da devredilerek kiraya verilmişse kira sözleşmesinin hasılat kirası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda borçluya, 60 günlük ödeme emri tebliği gerekir. Kır gazinosu olarak kiraya verilen mecur için uygulanması gereken yasa tespit edilmeden sonuca gidilmesi hatalıdır.
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : 6570 sayılı Yasanın uygulama alanını belirleyen 1. maddesinde iki koşul ileri sürülmüştür. Birinci koşul; kiralanan taşınmazın musakkaf bulunması, ikinçi koşul ise; Belediye sınırları içinde veya iskele, liman ve istasyonlarda bulunmasıdır. Yasada yazılı yerlerde bulunan ve galip vasfı musakkaf bulunan taşınmazların kira ilişkilerinde 6570 sayılı yasa ile bu yasaya aykırı bulunmayan Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Köy hudutları dahilinde bulunan yerler, musakkaf veya gayrı musakkaf olsun 6570 sayılı yasanın kapsamı dışında bırakılmıştır.
Öte yandan hasılat kirasını adi kiradan ayıran, özellikle işletme yükümlülüğüdür. Hasılat getiren bir şey, adi kiraya da verilebilir. Ancak taşınmaz, techizat ve mefruşatıyla birlikte ve işletme ruhsatı da devredilerek kiraya verilmiş ve ayrıca da kira bedeli kiralananın semere ve hasılatının da bir kısmını oluşturmuş ise sözü edilen unsurları taşıyan kira sözleşmesinin hasılat kirası olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda borçluya, Borçlar Kanununun 288. maddesi gereğince ( 60 ) günlük ödeme emri tebliği icap eder.
Merciice, tüm bu koşulların varlığı değerlendirilerek "kır gazinosu" şeklinde kiraya verilen mecur için uygulanması gerekli yasal koşulların tespitinden sonra oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/4134

K. 2002/5657

T. 19.3.2002

• TAHLİYE ( Borçluya Tebliğ Edilen Ödeme Emrinde Borçluya Otuz Günlük Ödeme Süresinin Tanınması-Taraflar Arasındaki İlişkinin Hasılat Kirası Olması )

• HASILAT KİRASI ( Borçluya Gönderilen Ödeme Emrinde Altmış Günlük Süre Verilmesinin Gerekmesi )

• EK SÖZLEŞME ( Taraflar Arasındaki Ek Sözleşmeye Göre Kiranın Adi Kira mı Yoksa Hasılat Kirası mı Olduğunun Belirlenmesi )

2004/m.269

818/m.260


ÖZET : Borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin incelenmesinde borçluya 30 günlük ödeme süresinin tanındığı görülmektedir. Mercice taraflar arasındaki ilişkinin hasılat kirası niteliğinde olduğu açıklanmış ve 60 günlük süre verilmediği gerekçe gösterilerek alacaklının tahliye istemi reddedilmiştir. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde ( işletme sözleşmesine ait özel hükümlerin ekli olduğu ) açıklanmıştır. Mercice duruşma açılarak tarafların delilleri toplanmalı, ek sözleşme istenmeli ve ayrıca işletme ruhsatının da devredilip edilmediği saptandıktan sonra taraflar arasındaki ilişkinin hasılat kirası olarak kurulup kurulmadığı belirlenmelidir
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı tarafından 16.12.1999 tarihli kira sözleşmesine dayanılarak ve ödenmediği belirtilen 937.500.000 TL. kira alacağının tahsili için borçlu hakkında icra takibine geçilmiş ve adı geçene 51 örnek ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmiştir. Ödeme emrinin incelenmesinde İİK' nun 269. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken Borçlar Kanununun 260. maddesi gereğince borçluya 30 günlük ödeme süresinin tanındığı görülmektedir. Mercice taraflar arasındaki ilişkinin hasılat kirası niteliğinde olduğu açıklanmış ve 60 günlük süre verilmediği gerekçe gösterilerek alacaklının tahliye istemi reddedilmiştir. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde ( işletme sözleşmesine ait özel hükümlerin ekli olduğu ) açıklanmıştır. Mercice duruşma açılarak tarafların delilleri toplanmalı, yukarıda açıklanan ek sözleşme istenmeli ve ayrıca işletme ruhsatının da devredilip edilmediği saptandıktan sonra taraflar arasındaki ilişkinin hasılat kirası olarak kurulup kurulmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 19.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/723

K. 2006/3067

T. 27.3.2006

• HASILAT KİRASI ( Tahliye Talebi - B.K.’nun 288. Maddesine Uygun Olarak Düzenlenmeyen Ödem Emri Hukuki Sonuç Doğurmayacağından Bu Ödeme Emrine Dayanılarak Tahliye Kararı Verilemeyeceği )

• KİRACIYA GÖNDERİLEN ÖDEME EMRİNİN KOŞULLARI ( B.K.’nun 288. Maddesine Uygun Olarak Düzenlenmesi Gereği - Hasılat Kirası/Tahliye Talebi )

• TAHLİYE TALEBİ ( B.K.’nun 288. Maddesine Uygun Olarak Düzenlenmeyen Ödem Emri Hukuki Sonuç Doğurmayacağından Bu Ödeme Emrine Dayanılarak Tahliye Kararı Verilemeyeceği - Hasılat Kirası )

• ÖDEME EMRİNİN KOŞULLARI ( Kiracıya Gönderilen/B.K.’nun 288. Maddesine Uygun Olarak Düzenlenmesi Gereği - Hasılat Kirası/Tahliye Talebi )

818/m. 270,288


ÖZET : Taraflar arasındaki kira ilişkisinin "Hasılat Kirası" olduğu anlaşıldığına göre, borçlu kiracıya gönderilen ödeme emrinin Borçlar Kanununun 288. maddesine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Anılan Yasa maddesine uygun olmayan ödem emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine dayanılarak tahliye kararı verilemez.
DAVA : İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı alacaklı davalı borçlu hakkında tahliye talepli başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delililere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin işlemiş faiz alacağına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı vekilinin tahliyeye ilişkin temyizine gelince;
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 1.5.1999 başlangıç tarihli ve on yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin kira bedeli başlıklı 11/I.maddesinde "ciro esası kiracının aylık satış toplamından KDV çıktıktan sonra kalan toplamının %4 ( dört ) aylık kira bedeli olarak kabul edilir. Buna KDV ilave edilir." Hükmüne yer verilmiştir. Sözleşmenin yorumundan taraflar arasındaki kira ilişkisinin Borçlar Kanununun 270. maddesinde açıklanan hasılat kirasına konu olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davada Borçlar Kanununun hasılat kirasına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. O nedenle takip talebi ile davalıya çıkarılan ödeme emrinin Borçlar Kanununun 288. maddesine uygun olması gerekir. Ödeme emrinde altmış gün süre verilmesi gerekirken, otuz günlük ödeme süresi verilmesi doğru değildir. Borçlar Kanununun 288. maddesine uygun olmayan ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine dayanılarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle kiralananın tahliyesine ilişkin talebin reddine karar vermek gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan kararın tahliyeye ilişkin olarak bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan bir nolu bendde yazılı nedenle alacağa ilişkin kısmın ONANMASINA, kararın 2 nolu bentte yazılı nedenle tahliyeye yönelik kısmının BOZULMASINA. onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 27.3.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.