Mesajı Okuyun
Old 26-05-2012, 12:20   #2
Meral83

 
Varsayılan

Bu olayda gizli ayıba dayanabileceğinizi düşünüyorum.

Satıcı şirkete noter aracılığıyla konuyu özetleyerek malın değiştirilmesini ya da bedelin ödenmesi konusunda ihtarname gönderip, ardından da duruma göre gizli ayıba dayanarak dava açabilirsiniz. Ya da her şeyden önce delil tespiti yoluna da gidebilirsiniz.Ticari satışlarda ayıbın ihbar süresi gizli ayıp dahi olsa en çok 6 (TTK m.25)aydır. Bunun istisnası satıcının daha uzun bir süre garanti vermesi halidir; bu da garanti süresi kadardır.



T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/1281
K. 2009/10242
T. 5.11.2009
• AYIBA KARŞI TEKEFFÜL ( Ayıpların Açık veya Gizli Ayıp Niteliğinde Olup Olmadığı ve TTK’nun 25/3. Md. Öngörülen Ayıp İhbar Süreleri İçerisinde Ayıp İhbarında Bulunulup Bulunulmadığı Hususları Üzerinde Durulması Gerektiği )
• AÇIK VEYA GİZLİ AYIP ( Ayıba Karşı Tekeffül Hükümlerine Dayalı Dava - Ayıpların Açık veya Gizli Ayıp Niteliğinde Olup Olmadığı ve TTK’nun 25/3. Md. Öngörülen Ayıp İhbar Süreleri İçerisinde Ayıp İhbarında Bulunulup Bulunulmadığı Hususları Üzerinde Durulması Gerektiği )
• ARACIN AYIPLI OLMASI ( Dava Konusu Aracın Karıştığı Herhangi Bir Kazaya Rastlanmadığı Bildirilmiş İse de Dosya İçerisinde Bulunan Delil Tespit Raporunda Aracın Darbe Gördüğü - Yeterli Araştırma ve İnceleme Yapıldıktan Sonra Karar Verilmesi Gerektiği )
818/m.207
6762/m.25
ÖZET : Dava ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak açılmıştır. Dava konusu aracın boya ve kaportasının ayıplı olduğu yerel mahkeme gerekçesinde belirtilmiş ise de, bu ayıpların açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı ve TTK.nun 25/3.maddesinde öngörülen ayıp ihbar süreleri içerisinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususları üzerinde durulup tartışılmamıştır. Öte yandan ilgili trafik müdürlüğünün cevap yazısında dava konusu aracın karıştığı herhangi bir kazaya rastlanmadığı bildirilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan delil tespit raporunda aracın darbe gördüğü açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece belirtilen bu yönler üzerinde durulup tartışılarak yeterli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra deliller hep birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan F. Otomotiv Sanayi A.Ş'nin ürettiği aracı 24.11.2005 tarihinde T. Oto Pazarlama Tic. A.Ş'den satın aldığını, araçta 15.06.2006 tarihinde mahkeme aracılığıyla yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda aracın kaporta ve boyasında gizli ayıp bulunduğunun belirlendiğini ileri sürerek aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine, bu mümkün görülmediği takdirde araç için ödenilen bedelin satın alma tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı F. Otomotiv A.Ş vekili malın ayıplı olması durumunda yalnızca satıcının sorumlu olduğunu, husumetlerinin bulunmadığını, davacının ayıp ihbarında bulunmadığını, araçta imalat hatasının olmadığını, davanın BK.nun 207.maddesi atfıyla TTK.nun 25/4.maddesi uyarınca 6 aylık sürede açılmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı T. Oto Pazarlama Tic. A.Ş davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda araçta boya ve kaporta ayıplarının bulunduğu, araçtaki ayıpların aracın kullanımına engel olmayan nitelikte ayıplar olduğu, ancak tespit edilen hususların satış anında mı yoksa sonradan mı meydana geldiğinin belirlenemediği, bu ayıpların aracın yenisi ile değiştirilmesini gerektirecek nitelikte olmadığı, davacının ancak bedelden tenkis isteyebileceği bu miktarın ise 4.948.00 YTL olduğu, bu bedelin ise keşifte hesaplanan hususların satım akdinin kurulduğu tarihte mevcut olduğunun ispatlanması halinde tenkis edilebileceği, aracın garanti süresinin dolmaması sebebiyle ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı ve zamanaşımı hususunun BK.nun 207.maddesi gereğince değerlendirilmediği, Emniyet Müdürlüğünün cevabına göre aracın karıştığı herhangi bir kazaya rastlanmadığının bildirildiği gerekçesiyle davanın 4.948.00 YTL olarak kısmen kabulüne, alacağa 10.08.2006 dava tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak açılmıştır. Dava konusu aracın boya ve kaportasının ayıplı olduğu yerel mahkeme gerekçesinde belirtilmiş ise de, bu ayıpların açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı ve TTK.nun 25/3.maddesinde öngörülen ayıp ihbar süreleri içerisinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususları üzerinde durulup tartışılmamıştır. Öte yandan ilgili trafik müdürlüğünün cevap yazısında dava konusu aracın karıştığı herhangi bir kazaya rastlanmadığı bildirilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan delil tespit raporunda aracın darbe gördüğü açıklanmıştır. Bu durumda mahkemece belirtilen bu yönler üzerinde durulup tartışılarak yeterli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra deliller hep birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Kazancı İçtihat Programı