Mesajı Okuyun
Old 16-01-2007, 23:42   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Bence de cezai şart geçerlidir. Fahiş olduğu iddiası ve hakkaniyete uygun indirim yapılması istenebilir,ancak Yargıtay'ın (sayın Admin'in de belirttiği gibi zik zak çizen kararlarını bir an için unutursak) , cezai şart kararlaştırılmış olmasaydı dahi, kiralayanın kendi rızası ile vaktinden evvel taşınmazı tahliye etmesi halinde , bir yıldan daha uzun olmamak kaydıyla ve kiraya verecek olan malsahibinin de bu konuda özellikle taşınmazı yeniden kiralamadığı anlaşılmamak kaydıyla, bir yıllık kira bedelinin erken tahliye zararı olarak dava edilip kabul görmesi mümkün.

İçeriği tam olarak böyle bir Yargıtay kararı okumuş ve kendi açtığım bir dava dosyasına eklemiştim. Her ne kadar bizim yerel mahkeme davayı kabul etmemiş olsa da, kararı temyiz etmediğimiz için red kararını emsal kabul etmiyorum.

Yanı sıra benim bakmadığım , ancak bilahare cezai boyutunda rastladığım bir dosyada, sayın Yılmaz'ın sunduğuna benzer bir kararla karşılaşmıştım:

Kira kontratında, kiralama süresi içinde taşınmazın 3.kişilere satılmayacağı , aksi halde 40.000 USD (yanlış hatırlıyor olabilirim, daha fazla da olabilir) gibi bir cezai şartın kiralayana ödeneceği kararlaştırılmıştı.

Aşamalarda ekonomik güçlük yaşayan kiraya veren taşınmazını satmış. Kiracı, yeni malsahibi tahliye istemediği halde, cezai şartı icraya konu etmiş. İtirazın iptali davası görüşülmüş, kabul edilmiş , temyiz edilmiş, Yargıtay'ca da onanmış. Neticede malsahibi eski kiraya veren, kira kontratında kararlaştırılan cezai şartı, icra masrafları ve faizini de hesaba kattığınızda, sattığı taşınmazından elde ettiği gelirden daha fazlasını ödemek zorunda kalmış.

Adil mi? Bence değil. Ama, sözleşme serbestisi...


Saygılarımla...