Mesajı Okuyun
Old 26-11-2009, 19:16   #4
üye31284

 
Varsayılan

Resmi kurumlarda giden postalar listelenmektedir, yani listelenmesi gerekmektedir Söz konusu gönderimin yapıldığına dair liste örneğinin SGK tarafından gönderilmesini isteyebilirsiniz.

Ardından kendi memurlarıyla gönderiyorsa o bölümün, PTT vasıtasıyla gönderiliyorsa PTT' nin teslim listesi olması gerekiyor.

Söz konusu teslim listesinde teslim edildiğine dair kayıt var mı istenmesi lazım.

Tüm bu aşamalardan sonra hangi aşamada aksaklık olduğunu tespit edip sorumlular aleyhine şikayet ve dava yoluna gidebilirsiniz.

Ama tabi bulunamazsa mevcut davanın gelişimine katkısı olmaz.

Diğer delillere ağırlık vermeniz gerekir.

T.C.
YARGITAY

21. Hukuk Dairesi

E:2005/11379
K:2006/1941
T:06.03.2006

506 s. Yasa m. 79

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 17.02.2002-23.02.2004 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde. isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Dava 12.07.2002-23.02.2004 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak aynen hüküm altına alınmıştır.
Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklardan
bordrotanığı olan AG. Eyüp İş Mahkemesi'nin 2004/351 Esas sayılı dosyasında aynı döneme ilişkin olarak hizmet tespiti davası açtığından beyanı hükme dayanak alınamayacağı gibi, sözu edilen tanığın hizmetleri de davacı gibi 16.06.2003 tarihinden itibaren kuruma eksiksiz olarak bildirildiğinden, bu tanığın verdiği bilgiler işe giriş tarihinden önceki döneme ilişkin olarak işverenin bordrolarında yer alan tanık sozleri niteliğinde değildir. Öte yandan diğer tanıklar da davacıyla birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadıgı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerın calıstırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerde değildir.Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez. Öte yandan tespiti istenilen süreler çok öncelere ilişkin bulunduğundan tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bu güne değin eksiksiz olarak hafızalarında korumaları da hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmez.
Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin oldugu gözönunde tutularak davacı ile birlikte çalışan ve varsa SSK prim
bordrolarında kayıtlı kişiler veya benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına gecmis, SSK'ya verılen donem bordrolarında isimleri yer alan kimselerin tespit edilerek bilgilerine başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Hukuk Genel Kurulu'nun 16.6.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün ve 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2004/21-35-64 E. ve K. 5.10.2003 gün ve 2003/21-634-572 E. K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.