Mesajı Okuyun
Old 27-02-2009, 08:59   #31
fikirbay

 
Varsayılan

Takdir yetkisi hatalı veya yanlış kullanılarak alınmış bir idari kararın gücünün Anayasa’nın ve yasaların amir hükümlerinden veya yargısal kararların gücünden daha fazla olmasına ve daha çok itibar görmesine yol açan husus, Mahkemelerin re’sen araştırmaya dayalı hukuka uygunluk denetimini layıkıyla yapmıyor veya yapamıyor oluşudur.

Böyle olunca, hukuka aykırı, geçersiz ve sakat bile olsa, idarelerin kararları, Anayasa ve yasaların amir hükümleri ile yargısal kararlardan bile daha geçerli ve itibarlı hale gelmektedir.

Bu sakatlığı ve hukuksuzluğu meşrulaştıran da Mahkemelerin hatalı ve hukuka aykırı kararlarıdır.

Yargı Erki dışında hiçbir erk veya mekanizma, idari kararların, Anayasa ve yasa hükümleri ile yargısal kararlar karşısında, daha güçlü kararlar konumuna getirilmesini sağlayamaz.

Hukukçular, hem de kendi kararları ile, idarelerin sakat ve hukuksuz kararlarını baş tacı etmemelidirler.

Bunun için de, kararların re’sen araştırmaya dayalı derin ve detaylı incelemeler sonucunda verilmesi ve gerekçeli olarak yazılması gerekir.

KARARLARIN GEREKÇELİ YAZILMASI KURALININ ÖNEMİ ŞURDADIR:

DAVA DOSYASINA SUNULAN BİLGİ VE BELGELERİN DAVANIN BAŞINDAN SONUNA DEK EKSİKSİZ VE GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE DAVA DOSYASI İÇİNDE MUHAFAZA EDİLDİĞİNDEN, DOSYA HEYETTE GÖRÜŞÜLÜRKEN DE KRİTİK BİLGİ VE BELGELERİN DOSYADA MEVCUT OLDUĞUNDAN VEYA HEYETE SUNULMADAN EVVEL DOSYADAN HİÇBİR BELGE ÇIKARILMADIĞINDAN, DOSYADAKİ BİLGİ VE BELGELERİN HAKİMLER HEYETİ TARAFINDAN LAYIKIYLA İNCELENDİĞİNDEN, TAMAMEN OKUNDUĞUNDAN VE ANLAŞILDIĞINDAN NASIL EMİN OLUNABİLİR?

SAVLARIN VE SAVUNMALARIN MEVZUATA VE HUKUKA UYGUNLUĞU VEYA AYKIRILIĞI NORMAL ZEKAYA SAHİP VASAT BİR İNSANIN ANLAYABİLECEĞİ BİR DİLLE ORTAYA KONULDUĞU VE KARARLAR GEREKÇELİ YAZILDIĞI TAKDİRDE, TARAFLAR, YARGILAMA SIRASINDA DOSYAYA SUNMUŞ OLDUKLARI TÜM BİLGİ VE BELGELERİN EKSİKSİZ BİR ŞEKİLDE HEYETE SUNULAN DOSYADA DA YER ALDIĞINDAN VE YARGILAMA SIRASINDA VEYA HEYETE SUNULMADAN EVVEL HİÇBİR BELGE VEYA BİLGİNİN DOSYADAN ÇIKARTILMADIĞINDAN VEYA ÖNE SÜRDÜKLERİ SAV VE SAVUNMALARIN BİRBİRİYLE KIYASLAMALI OLARAK İNCELENİP İRDELENDİĞİNDEN, OKUNDUĞUNDAN VE ANLAŞILDIĞINDAN ANCAK EMİN OLABİLİRLER.

İNSANLAR, YARGISAL KARARLARDA BU AÇIKLIK VE NETLİĞİ GÖREMEDİKLERİ MÜDDETÇE, AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NE BAŞVURACAKLARDIR.

ZİRA AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ, DAVA DOSYASINDAKİ BELGELERİN HAKİMLER HEYETİ TARAFINDAN TAM VE EKSİKSİZ OLARAK GÖRÜLDÜĞÜNE, SAV VE SAVUNMALARIN GÖRMEZDEN GELİNMEKSİZİN LAYIKIYLA İNCELENDİĞİNE, UYUŞMAZLIĞIN YÜRÜRLÜKTEKİ HUKUKİ MEVZUAT ÇERÇEVESİNDE SAMİMİYETLE İRDELENDİĞİNE VE DOSYAYA SUNULAN YAZILARIN GERÇEKTEN OKUNMUŞ OLDUĞUNA TARAFLARI İKNA EDECEK DERECEDE İNANDIRICI, DOYURUCU VE GEREKÇELİ KARARLAR ÜRETMEKTEDİR.

BUNA KARŞIN BİZİM MAHKEMELERİMİZ, İDARELERİN KAMU YARARI İLE HİZMET GEREKLERİNE AYKIRI VEYA KANUNA MUHALEFETLE SULANDIRILMIŞ SAKAT UYGULAMALARINI TASDİKLEYEREK MEŞRULAŞTIRMAKTA VE ESASEN İDARENİN SULANDIRILMIŞ USULSÜZ, KANUNSUZ VE HUKUKSUZ BİR YÖNETİM ANLAYIŞINI SÜRDÜRMESİNİ BİZZAT MAHKEMELER SAĞLAMIŞ VE HUKUKİ GÜVENCE ALTINA ALMIŞ OLMAKTADIRLAR. KAMU YARARINA VE HİZMET GEREKLERİNE AYKIRI HUKUKSUZ UYGULAMALARIN HAMİLİĞİNİ BİZZAT YARGI YERLERİ YAPMIŞ OLMAKTADIR.

Bu tablo içerisinde, "ideal hukukçu" kimliğinin ne bir önemi ne de bir anlamı kalmaktadır.

Hukuk, bizim gibi ülkeler için, pahalı ve lüks bir iştir.

Hukuki kuralların üstünlüğü yerine "keyfi kararların üstünlüğü"ne dayalı ve hatır, gönül, tavassut ile "kestirmeden" sonuca giden ilkel topluluk olarak Hukuk Devleti istikametinde katetmemiz gereken daha çok uzun bir yol vardır.