Mesajı Okuyun
Old 09-10-2008, 11:02   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/15291
Karar: 2005/3037
Karar Tarihi: 01.03.2005

ÖZET: Toplanan delillerden davacının iddiasını kanuni delillerle ispat edemediği anlaşılmaktadır. Bu halde davanın reddine karar verilmek gerekir. Ne varki davacı dava dilekçesinde <sair bilcümle deliller> demek suretiyle yemin deliline de dayanmış bulunduğundan kendisine yemin hakkı hatırlatılmalı, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

(1086 S. K. m. 293)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, davalılara 1.200.000.000 TL bedelle iki adet dana sattığını, davalıların satış bedelini üç ay içinde ödeyeceklerini beyan etmelerine rağmen borçlarını ödemediklerini, yörede bu tür satışlarda senet aranmayacağı adetten olduğu için davalılardan yazılı belge almadığını ileri sürerek satış bedeli olan 1.200.000.000 TL. nın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davacıdan hayvan satın almadıklarını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece mahalli bilirkişi ve tanık anlatımları esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Teamülden söz edilerek usulün 293/4 maddesine göre tanık dinlenilebilmesi için dava konusu hukuki muamelelerin devamlı surette senede bağlanmaması adet halinde olmalı, bu husus istikrarlı bulunmalı ve aynı zamanda bu teamüle inanılmış olmalıdır. Bu maksatla bilgisine başvurulan mahalli bilirkişi, taraflar birbirini tanıyıp güveniyorlarsa hayvan satışlarında senet alınmayacağını bildirmiştir. Bu halde davacı, daha öncede adı geçen dava konusu işe benzer hukuki ilişkiler veya başkaca sosyal münasebetler sebebiyle davalılara karşı itimat beslediğini, davalılara duyduğu bu güven sonucu sözleşmenin senede bağlanmadığını ispat etmelidir. Kaldı ki bilirkişi sadece güvenilir kişilerden senet alınmadığını bildirdiğine göre bu konuda yörede devamlılık ve istikrar unsurunun varlığından söz edilemez. Hal böyle olunca yörede teamül unsurunun bulunmaması sebebiyle olayda tanık dinlenilemez.

Toplanan delillerden davacının iddiasını kanuni delillerle ispat edemediği anlaşılmaktadır. Bu halde davanın reddine karar verilmek gerekir. Ne var ki davacı dava dilekçesinde <sair bilcümle deliller> demek suretiyle yemin deliline de dayanmış bulunduğundan kendisine yemin hakkı hatırlatılmalı, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Bu hususun gözardı edilerek yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istem halinde iadesine, 01.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)