Mesajı Okuyun
Old 22-10-2006, 13:45   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
1.Bankaya karşı açacağımız davayı hangi yer mahkemesinde açalım.Müvekkilin kandırıldığı yerde mi yoksa havalenin gönderildiği yer mahkemesinde mi?
2.Davada hukuksal daynağımız ne olsun?
3.Bizim müvekkilin taraf sıfatı var mı?Havaleyi gönderen şahsı da davaya dahil edelim mi?
İlginize şimdiden teşekkür ederiz....

Sayın avmusa,

Sayın muzaffererdoğan'ın ilk mesajına katılarak, ilaveler yapmak istiyorum. Bankanın sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Siz davanızı adam çalıştıranın sorumluluğuna(B.K. 55 ve 100) dayandırarak "tazminat" davası olarak açacaksınız.Yetkili yer haksız fiilin meydana geldiği yerdir.

Müvekkilinizin taraf sıfatı vardır. Havale onun adına gönderilmiş ve bankanın kayıtlarına onun adına geçmiştir.

Olayda tek kusuru olmayan, havaleyi gönderen kişidir. Sizin
Alıntı:
Havale ilişkisinin niteliği gereği havale konusu para alıcının eline ulaşmamıştır.Dolayısıyla bu ilişki de havale alıcısının taraf ehliyeti bulunmamaktadır.Davacı sıfatıyla parayı gönderen x şahsı davayı takip edebilir.
şeklinde bir savunma ile karşılaşacağınızı sanmıyorum. Şartları varsa üçüncü kişiye başka türlü bir işlem yapmanız gerekir; ancak etik değildir. Önceden de söylediğim gibi, o olayda en suçsuz olandır.Etik olmadığı için de, yol göstermeyeceğim.

Olayda müvekkilinizin sorumluluğu düşünülebilir mi? Para onun zilyetine geçmemişse de, imza attıktan sonra oradan ayrılması müterafik kusuru(B.K.44)düşündürmektedir.

Elinizdeki en iyi delil, banka personelinin emniyetteki ifadesidir. Parayı başkasına verdiğini kabul etmiştir. Dolayısıyla Sayın Av.Selim Balku'nun komplo teorisi boşa çıkmaktadır. Banka gerekli güvenlik önlemini de almamıştır. Yani müvekkilinizin zararı parayı alan şahıstan karşılaması da güvenlik kamerası olmamasından dolayı zora girmektedir.Bankacılık Kanunu'nu da incelemenizi öneririm. Çünkü Bankalar, basiretli bir tacir gibi davranmanın ötesinde özenli davranmak zorundadır.

Saygılarımla