|
|
|
|
|
|
Bir konuda siz meslektaşlarımın bilgi, birikim ve deneyimleriyle fikrinizi almaya ihtiyacım var. Kısaca konuya girip özetlemek gerekir ise;
Müvekkilin alacağındandan dolayı, borçludan senet almıştır. (Müvekkil iktisap eden 3. şahıs, borçlu senedi cirolayarak müvekkile vermiştir) Söz konusu alacak için ihtiyati haciz kararı alınmış keşideci ve ciranta hakkında takibe geçilmiştir.
İhtiyati haciz kararı gereği her iki borçlununda bir takım menkul malları haczedilmiştir. İhtiyati hacizin çevirmesi yapılarak borçlulara ödeme emri gönderilmiş ödeme emri tebliğine müteakip seneti keşide eden borçlu, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek icra mahkemesine itiraz etmiş ve takibin tedbiren durdurulmasını ve %40 tazminat talep etmiştir.
Yapılan imzaya itiraz neticesinde sadece takibin tedbiren durdurulması istenmiş ise de İcra Mahkemesince takibin tedbiren durdurulmasına, dosyaya yatan para var ise alacaklıya ödenmemesine ve mahcuz malların yeddiemine teslim edilmemesi için tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
1)Müvekkilin iyiniyetli iktisap eden 3. şahıs olmasının itiraza etkisi,
2)İcra Mahkemesinin sınırlı yargılama yetkisi (ve talepte yer almadığı halde) dikkate alındığında, ihtiyati haczi kararı gereği haczedilen mahcuzların yeddiemine teslim edilmemesi yönünde karar vermesi,
3)İhtiyati haciz kararına itiraz edilmemesinin yapılan itiraza etkisi,
Nelerdir? Şimdiden emek verecek olan meslektaşlarıma teşekkürü borç bilirim.
Saygılarımla
|
|
 |
|
 |
|
1- İmza borçluya ait değilse, müvekkilinizin iyiniyetinin önemi bulunmamaktadır. Cirantaya karşı takip devam eder, keşideciye karşı iptal olur. Ancak müvekkiliniz tazminata mahkum olmaz.
2- Yetkileri sınırlı olsa da olmasa da, mahkemeler talepten fazlasına hükmedemezler. Bu anlamda tedbir kararı yanlıştır. Öte yandan mallar zaten muhafaza altına alınmamış mı? Eğer alınmışsa, buna ilişkin kararın infaz kabiliyeti yoktur.Alınmamışsa, takip durdurulduğu için iyice manasız bir karar olmuş.
3- Yoktur.
