Mesajı Okuyun
Old 03-11-2006, 15:03   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/251
K. 2004/5399
T. 9.3.2004
• HACZİN ÖĞRENİLDİĞİ TARİH ( Borçlunun da Hazır Bulunduğu Tarihte Kıymet Takdirinin Yapılmış Olması Dolayısıyla Bu Tarihte Borçlunun Hacizden Haberdar Olduğunun Tespit Edilmiş Olması )
• KIYMET TAKDİRİ ( Borçlunun da Hazır Bulunduğu Tarihte Kıymet Takdirinin Yapılmış Olması Dolayısıyla Bu Tarihte Borçlunun Hacizden Haberdar Olduğunun Tespit Edilmiş Olması )
• ŞİKAYET SÜRESİ ( Şikayet Süresinin Haczin Öğrenildiği Tarihten İtibaren Başlayacak Olduğunun Kabul Edilmesi )
• YÜZ ÜÇ DAVETİYESİ ( Hacizden Haberdar Olan Borçluya Yüz Üç Davetiyesi Gönderilmiş Bulunmasının Şikayet Süresini Etkilemeyeceğinin Kabul Edilmesinin Gerekmesi )
2004/m.82,103
ÖZET : Borçluya ait ve şikayete konu edilen taşınmazın borçlunun da hazır bulunduğu tarihte kıymet takdirinin yapıldığı görülmüş, adı geçenin bu tarihte hacizden haberdar olduğu tespit edilmiştir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlatılmalıdır. Sonradan 103 davetiyesi gönderilmesi sonucu etkilemez. Bu durumda borçlunun 17.4.2003 tarihli şikayeti süreden sonra olup, istemin süreden reddi yerine işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : İcra Mahkemesinin kararında da açıkça vurgulandığı üzere İİK.nun 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti 7 günlük süreye tabidir. Borçluya ait ve şikayete konu edilen taşınmazın borçlunun da hazır bulunduğu 12.4.2002 tarihinde kıymet takdirinin yapıldığı görülmüş, adı geçenin bu tarihte hacizden haberdar olduğu tespit edilmiştir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği 12.4.2002 tarihinden itibaren başlatılmalıdır. Sonradan 103 davetiyesi gönderilmesi sonucu etkilemez. Bu durumda borçlunun 17.4.2003 tarihli şikayeti süreden sonra olup, istemin süreden reddi yerine işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 09.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.