Mesajı Okuyun
Old 24-06-2008, 14:03   #1
Adli Tip

 
Varsayılan Hayata dönüş operasyonunda zamanaşımı!

Kamuoyunda hayata dönüş operasyonu olarak bilinen onlarca tutuklu ve hükümlünün öldüğü olaylarla ilgili dava zamanaşımı gerekçesiyle düştü.

Hayata Dönüş operasyonunda, Bayrampaşa Cezaevi’nde bulanan tutuklu ve hükümlülere kötü davrandıkları, görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla jandarma görevlileri hakkında açılabilen tek dava, açıldıktan 7 yıl sonra deliller toplanamadan, tüm sanıkların ifadesi alınamadan “zamanaşımından” düştü. Bugünkü duruşmaya daha başlanmadan, hâkim davanın zamanaşımına girdiğini bildirdi. Müdahil avukatları da, “Avukatlık meslek kuralları ile kişisel ahlak ve onurumuz çerçevesinde duruşmayı terk ediyoruz” diyerek salonu terk etti.

‘Zamanaşımı olmaz’
12 tutuklu ve hükümlünün öldüğü, 55’nin yaralandığı Bayrampaşa Cezaevi’ne Aralık 2000 tarihinde yapılan Hayata Dönüş operasyonunun Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden davası, başladığı gibi bitti. Hâkim ve savcısı sürekli değişen mahkemenin 11. hâkimi, ikinci kez girdiği duruşmayı, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek başlattı. Ardından da önce sanık avukatına söz verdi. Sanık olarak yargılanan bir kısım jandarmanın avukatı Tarık Kale, “Asıl suç yönünden zamanaşımı dolmuştur, düşme kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Müdahil avukatı Ömer Kavili ise, önce sanık müdafiine söz verilmesinin usule aykırı olduğunu belirterek itiraz etti. Ancak mahkeme hakimi Ali Belen, “Usulü ben belirlerim” dedi. Söz alan Kavili, bu durumun tutanaklara geçirilmesini isteyerek şöyle konuştu:
“Bu koşullarda tutuklulara öldürücü, boğucu gazlarla saldırmak, tekmelemek, coplamak hukuk düzeninde işkence ve zalimane davranış olarak nitelenir. İşkence ve zalimane davranış suçlarında suç insanlığın ortak değerlerine karşı işlendiği için hiçbir zaman zamanaşımının işlemeyeceği bilinmektedir. Avukat olarak mahkemeye, hukuk kurallarının işletilmesi amacıyla katılıyoruz. İddianamesi özensiz hazırlanmış bir dava var önümüzde. Bugüne kadar yapılan yargılamada henüz sanık sayısı bile tam belli değil. 16 sanığın ifadesi hâlâ alınamadı. Hangi sanığın ne suç işlediği belli değil.

Duruşmayı terk ettiler
Müvekkilimin hukukunu koruyamadığım, savunduğum hukuk kurallarının tümünün çiğnenmesi ve ayrıca duruşma sonunda karar verecek olan yargıcın duruşma başlangıcında kararını açıklamış olması, tarafsızlık, adaletten yana olma gibi hukuk kurallarını uygulama ödevini yapmamış olması karşısında yargıcı reddetmiyoruz, avukatlık meslek kuralları ve kişisel ahlak ve onurumuz çerçevesinde duruşmayı terk ediyoruz.”
Davayı karara bağlayan mahkeme hâkimi, “Nihai bir karar verebilmek için tüm delillerin toplandığı, araştırılacak başka bir hususun kalmadığının anlaşılması üzerine” açık yargılamayı bitirdi. 19 Haziran 2008’de zamanaşımı tarihinin dolduğunu bildiren mahkeme, kamu davasının tüm sanıklar açısından ayrı ayrı düşürülmesine karar verdi. Yapılan yargılama gideri de kamu üzerinde bırakıldı. Kararın birer örneğinin tüm sanıklara, Bakırköy ve Eyüp Cumhuriyet başsavcılıklarına da tebliğine karar verildi.

Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=879960 &Kategori=gu