Mesajı Okuyun
Old 02-06-2009, 23:41   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın nanu "inşaat sektöründen" ve buna bağıntılı olarak "işyeri"nden bahsetmekte.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 7.2.2005 T, 2005/598 E., 2005/808 K.: "Davacı vekili dilekçesi ile; davalılardan Sema Turgay'ın maliki bulunduğu bağımsız bölümün diğer davalı Kumsan Döküm Malz.San.ve Tic.A.Ş. tarafından işyeri olarak kiraladığını, bu kiralama işleminin KMK ve yönetim planına aykırı olduğunu iddia ederek kullanılmakta olan konutun "eski hale getirilmesi" mesken olarak kullanılması için, maliki ve kiracısı davalılara makul bir süre verilmesini, aksi takdirde tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, "Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/11/1973 tarih 1970/5-19, 853 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi büro niteliğindeki yazıhaneler KMK.nun 24. maddesinin 1.fıkrasına giren yasak işlerden olmadığı gibi diğer kat maliklerinin oyunu da gerektirmeyip, yönetim planın da engelleyen bir hüküm de bulunmadığından davacının sübut bulmayan davasının reddi gerekmiştir, gerekçesi ile" davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay uygulamalarına ve Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesi hükmüne göre, tapuda mesken olarak kayıtlı olan taşınmazın işyeri olarak kullanılabilmesi için kat malikleri kurulunun oybirliği ile karar alması zorunludur.
Mesken olarak kayıtlı olan bağımsız bölümde kiracı olan Kumsan Döküm Mal. San. Tic. A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır. Ticaret şirketinin merkez ve şubeleri ise işyeri olup Yargıtay uygulamalarında tanımlanan büro niteliğinde değildir. Büro; genellikle bağımsız çalışılan ve daha çok münferit mesaide kullanılan yazıhane niteliğindeki yerlerdir. Şirketin bu duruma uymadığı açıktır. Yönetim planının 6/d maddesinde ise; mesken olarak kullanılacağı tesbit edilen bağımsız bölümlerin "işyeri" olarak kullanılamayacağı belirtilmiştir.
O halde, mahkemece gerekli inceleme yapılarak mesken olarak bağımsız bölümün eski hale getirilmesi için davalılara makul bir süre verilmeli, bu süre içerisinde eski hale getirilmediği takdirde tahliyesine karar verilmelidir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 7.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."

Saygılarımla...

Ben yukarıda kararın tamamını aktarmıştım ama...